Türkiye'nin ham çelik üretimi, Temmuz ayında dikkat çekici bir artış göstererek ekonomik büyüme sinyalleri verdi. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) tarafından açıklanan verilere göre, üretim geçen yılın aynı ayına kıyasla %4,2'lik bir artışla 3,2 milyon tona yükseldi. Bu artış, sektördeki canlılığın ve Türkiye ekonomisinin potansiyelinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ancak, ithalat ve ihracat dengesindeki değişimler de dikkatle takip edilmesi gereken önemli noktalar arasında yer alıyor.

Çelik Üretimi ve Tüketimindeki Değişimler

Ocak-Temmuz dönemini kapsayan yedi aylık süreçte, Türkiye'nin ham çelik üretimi %0,9'luk bir düşüşle 21,5 milyon tona geriledi. Ancak, aynı dönemde nihai mamul tüketimi %1,7 artarak 22,2 milyon tona ulaştı. Bu durum, iç pazarda çelik ürünlerine olan talebin arttığını gösteriyor. Tüketimdeki bu artış, inşaat sektöründeki hareketlilik ve sanayi üretimindeki gelişmelerle paralellik gösteriyor.

Çelik ürünleri ihracatında ise Temmuz ayında bir gerileme yaşandı. İhracat, miktar yönünden %8,5 azalarak 1,1 milyon tona, değer yönünden ise %10,9 düşüşle 800,2 milyon dolara indi. Buna karşılık, Ocak-Temmuz döneminde ihracat miktar yönünden %13,9 artarak 8,8 milyon tona, değer yönünden de %5,4 artışla 6 milyar dolara yükseldi. Bu veriler, yılın ilk yarısında ihracat performansının güçlü olduğunu, ancak Temmuz ayında bir yavaşlama yaşandığını gösteriyor.

İthalat tarafında ise durum farklı. Temmuz ayında çelik ürünleri ithalatı, miktar yönünden %55,1 artışla 1,8 milyon tona, değer yönünden de %30,8 artarak 1,3 milyar dolara ulaştı. Ocak-Temmuz döneminde ise ithalat miktar yönünden %17,8 artışla 11,1 milyon tona, değer yönünden de %3,7 yükselişle 7,8 milyar dolar olarak kaydedildi. İthalattaki bu artış, iç pazardaki talebi karşılamak için dış kaynaklara olan ihtiyacın arttığını gösteriyor.

TÇÜD'den İthalat Uyarısı

TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, ithalat konusundaki hassasiyeti vurgulayarak önemli açıklamalarda bulundu. Yayan, "Bu göstergeler, yurt içi tüketimlerinde sorun yaşayan dünyanın tüm büyük çelik üreticilerinin, sorunsuz şekilde, Türkiye'ye yoğunlaştıklarını ifade ediyor. Veriler, ithalatı sınırlayıcı çok yönlü tedbirlerin daha fazla vakit geçirilmeden, süratle uygulamaya aktarılması ihtiyacı içinde bulunduğumuzu, net bir şekilde ortaya koymaktadır" dedi. Bu ifadeler, yerli üreticilerin korunması ve haksız rekabetin önlenmesi adına ithalat politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor.

Veysel Yayan ayrıca, Çin'den yapılan çelik ithalatındaki artışa dikkat çekerek, "5 yıl önce Türkiye'ye 390 bin ton çelik ürünleri ihraç eden Çin'den yapılan ithalatın, yıl sonu itibarıyla 5 milyon ton seviyesine yaklaşmasını öngörüyoruz," şeklinde konuştu. Bu durum, Türkiye'nin çelik sektöründeki rekabet gücünü korumak adına önlemler alınmasının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sektörün Geleceği ve Beklentiler

Türkiye çelik sektöründeki gelişmeler, ekonomik büyüme, sanayi üretimi ve dış ticaret dengesi açısından büyük önem taşıyor. Temmuz ayındaki üretim artışı sevindirici olsa da, ithalat ve ihracat verilerindeki değişimler dikkatle analiz edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Sektör temsilcileri, yerli üreticilerin desteklenmesi, haksız rekabetin önlenmesi ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması için hükümetin ve ilgili kurumların işbirliği içinde çalışmasının gerekliliğini vurguluyor.

Önümüzdeki dönemde, çelik sektöründeki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve sektörün rekabet gücünü artıracak politikaların hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, ithalat baskısı altında kalan yerli üreticilerin zor durumda kalması ve sektörün genel performansının olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olabilir.