Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki ikinci dönemi, ilk 100 gününde attığı adımlarla küresel arenada yankı uyandırdı. Seçim vaatlerini hızla hayata geçiren Trump, özellikle ticaret politikalarıyla dikkatleri üzerine çekti. "Önce Amerika" sloganıyla yola çıkan Trump'ın bu politikaları, küresel ekonomide yeni bir dönemin başlangıcı olarak yorumlanıyor.
Trump'ın Ticaret Politikası: Hedefte Kimler Var?
Trump, görevinin ilk 100 gününde Kanada, Meksika ve Çin gibi büyük ticaret ortaklarına yönelik tarifeler uyguladı. Çelik, alüminyum ve otomobil gibi stratejik sektörleri hedef alan bu adımlar, ABD'nin ticaret açığını azaltma ve yerli üretimi güçlendirme amacını taşıyor. 2 Nisan'da ilan ettiği "Kurtuluş Günü" ile birlikte, karşılıklılık esasına dayalı tarifeler uygulamaya başladı. Temel tarife oranını %10 olarak belirleyen Trump, ülkelere göre değişen gümrük vergisi oranları açıkladı. Özellikle Çin'e uygulanan tarifeler, fentanil krizi gerekçesiyle getirilen vergilerle birlikte %145'e kadar yükseldi. Çin'den ithal edilen bazı ürünlere uygulanan gümrük vergileri ise toplamda %245'i buldu.
Trump'ın bu agresif ticaret politikaları, ABD'nin ticaret ortaklarıyla ilişkilerinde gerilimlere yol açtı. Tarifeler ve ticaret müzakerelerine ilişkin çelişkili açıklamalar, küresel piyasalarda belirsizlikleri artırdı. Müzakerelerin nasıl ilerlediği ve Çin ile görüşmelerin gerçekten başlayıp başlamadığı hala belirsizliğini koruyor.
Ekonomistler Ne Diyor?
Trump, bu politikaların Amerikan işçisini ve ekonomisini koruma amacı taşıdığını her fırsatta vurguluyor. Ancak, ekonomistler, tarifelerin Amerikalı tüketicilere artan maliyetler ve enflasyon olarak yansıyabileceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca, tarifelerin ABD ekonomisi için resesyon riskini artırdığına işaret ediliyor.
Trump'ın ticaret vizyonu, ekonomide korumacılığın sınırlarını zorlarken, küresel ticaret düzeninde yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Bu durum, diğer ülkelerin de benzer politikalar izlemesine yol açabilir ve küresel ticarette daha fazla gerilime neden olabilir.
Ticaret Savaşlarının Olası Sonuçları
Trump'ın ticaret savaşları, kısa vadede bazı sektörlerde olumlu etkiler yaratabilir. Ancak, uzun vadede küresel ekonomiye zarar verebilir. Artan tarifeler, mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükselterek tüketicilerin alım gücünü azaltabilir. Ayrıca, şirketlerin yatırım kararlarını olumsuz etkileyebilir ve ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.
- ABD'nin ticaret ortaklarıyla ilişkileri gerilebilir.
- Küresel piyasalarda belirsizlikler artabilir.
- Tüketicilerin alım gücü azalabilir.
- Şirketlerin yatırım kararları olumsuz etkilenebilir.
- Ekonomik büyüme yavaşlayabilir.
Sonuç olarak, Trump'ın ilk 100 gününde attığı adımlar, küresel ekonomide önemli değişikliklere yol açtı. Ticaret savaşlarının sonuçları, önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde görülecek. Ancak, bu durumun küresel ticaret düzeninde kalıcı bir dönüşüme neden olabileceği düşünülüyor.
