COP30: Hidrojen Enerjide Çığır Açıyor! Gelecek Burada mı?
Ekonomi

COP30: Hidrojen Enerjide Çığır Açıyor! Gelecek Burada mı?


19 November 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 19 November 2025

Brezilya'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP30'da, hidrojen enerjisi geleceğin en önemli konularından biri olarak öne çıktı. Konferansta, hidrojen endüstrisinin geliştirilmesi için sağlam politika çerçeveleri, finansman mekanizmaları ve altyapı yatırımlarının gerekliliği vurgulandı. Düşük karbonlu hidrojenin ulaşım, tarım gibi sektörlerdeki potansiyeli ve projelere finansman sağlanması konuları masaya yatırıldı. Peki, hidrojen gerçekten de enerji sorununa çözüm olabilir mi?

Hidrojenin Çok Yönlü Kullanım Alanları

Hidrojen, sıfıra yakın emisyonu sayesinde birçok sektörde devrim yaratma potansiyeline sahip. İşte hidrojenin dikkat çeken kullanım alanları:

  • Ulaşım: Hidrojen yakıt hücreleri, özellikle ağır taşıtlar, otobüsler ve trenler için uzun menzil ve hızlı dolum imkanı sunuyor.
  • Tarım: Hidrojen, traktör ve hasat makinelerinde temiz yakıt olarak kullanılabiliyor. Ayrıca, gübre üretiminde kullanılan amonyak sentezinde düşük karbonlu bir girdi olarak değerlendiriliyor.
  • Sanayi: Yüksek sıcaklık gerektiren süreçlerde fosil yakıtların yerine hidrojen kullanılarak emisyonlar önemli ölçüde azaltılabiliyor.

COP30 Başkanı Andre Correa do Lago, ülkeleri hidrojen ve diğer sürdürülebilir yakıtların üretimi ve tedarik zincirine yatırım yapmaya davet etti. "Belem 4X İnisiyatifi" ile de hidrojenin önemi bir kez daha vurgulandı. Bu girişim, iklim değişikliğiyle mücadelede fosil yakıtlara alternatif enerji kaynaklarının kullanımını artırmayı hedefliyor.

Hidrojen Endüstrisi İçin Sağlam Politikalar ve Yatırımlar Şart

COP30'da hidrojen endüstrisinin gelişimi için sağlam bir politika çerçevesi, finansman mekanizmaları ve altyapı yatırımlarının önemi vurgulandı. İşte bu konuda öne çıkan unsurlar:

  • Yeşil hidrojen üretimini destekleyen teşvikler, karbon fiyatlaması ve vergi kredileri gibi ekonomik araçlar sektöre ivme kazandıracak.
  • Üretim tesisleri, boru hatları, depolama ve dağıtım sistemlerinin kurulması hidrojen ekosisteminin sağlıklı bir şekilde oluşturulmasına katkı sağlayacak.
  • Uluslararası işbirlikleri, teknoloji transferi ve standartların uyumlu hale getirilmesi, hidrojenin maliyetini düşürerek küresel ölçekte güvenilir bir pazar oluşturulmasına yardımcı olacak.

Dünya Hidrojene Yatırım Yapıyor

Dünya genelinde hidrojen sektörünü ve piyasasını oluşturma çabaları son yıllarda hız kazandı. Avrupa Birliği, hidrojen zinciri için büyük projeleri destekliyor ve milyarlarca avro fon ayırmış durumda. Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkeler de hidrojen altyapısına yatırım yapıyor. Avustralya, Ulusal Hidrojen Stratejisi ile teknoloji geliştirme ve ihracata odaklanmayı hedefliyor. Japonya, yakıt hücreli araçlar ve hidrojen toplumuna yatırım yapıyor. Hindistan ise "Yeşil Hidrojen Misyonu" ile 2030'a kadar büyük miktarda yeşil hidrojen üretimi ve ihracat kapasitesi oluşturmayı amaçlıyor.

Türkiye de hidrojen enerjisiyle ilgili önemli çalışmalar yürütüyor. Ulusal Hidrojen Stratejisi ve Yol Haritası ile elektrolizör kurulu gücünü artırma hedefi bulunuyor. Ayrıca, doğal gaz şebekesine hidrojen enjeksiyonu, AR-GE çalışmaları ve yerli PEM elektrolizörleri ile hidrojen üretimi konusunda adımlar atılıyor.

COP30'da hidrojen enerjisine yapılan vurgu, bu temiz enerji kaynağının gelecekteki rolünü daha da önemli hale getiriyor. Hidrojenin çok yönlü kullanım alanları ve dünya genelindeki yatırım hamleleri, bu alanda büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Ancak, maliyetlerin düşürülmesi, altyapı yatırımlarının yapılması ve uluslararası işbirliklerinin artırılması gibi adımlar, hidrojenin enerji dönüşümünde kilit bir role sahip olmasını sağlayacaktır. Türkiye'nin de bu alandaki çalışmalarını hızlandırması, enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahip.