
BM'den Şok Rapor: Metan Emisyonu Hedefinin Neresindeyiz?
Birleşmiş Milletler (BM),metan emisyonlarındaki beklenen düşüşün 2030 hedefinin oldukça gerisinde olduğunu açıkladı. Ülkelerin 2021'de açıkladığı Küresel Metan Taahhüdü kapsamında, metan emisyonlarının 2030'a kadar 2020 seviyelerine göre yüzde 30 düşürülmesi hedefleniyordu. Ancak mevcut planların sadece yüzde 8 azaltım sağlaması bekleniyor. Bu durum, küresel ısınma ile mücadelede büyük bir engel teşkil ediyor.
Metan Emisyonunda Tehlike Çanları mı Çalıyor?
BM Çevre Programı'na göre, küresel metan azaltım potansiyelinin yüzde 72'si G20 başta olmak üzere büyük ekonomilerde bulunuyor. Rapor, mevcut küresel ısınmanın neredeyse üçte birinden sorumlu olan metan emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabalardaki ilerleme ve boşlukları kapsayan bir değerlendirme sunuyor. Dünya çapında metan emisyonlarındaki artış sürüyor ancak 2030'a kadar metan emisyonlarının ulusal politikalar, sektörel düzenlemeler ve piyasadaki değişimlerle önceki tahminlere göre daha düşük seyredeceği öngörülüyor. Avrupa ve Kuzey Amerika'daki yeni atık düzenlemeleri ve 2020-2024 döneminde doğal gaz piyasalarında görülen yavaş büyüme, metan emisyonlarına yönelik projeksiyonları düşürdü.
Ülkelerin bu yıl ortasına kadar BM'ye sunduğu ulusal katkı beyanları ve ulusal Metan Eylem Planları, metan emisyonlarının 2030'a kadar 2020 seviyelerinin yüzde 8 altına inebileceğini gösteriyor. Bu planların tam olarak uygulanması, tarihteki en büyük ve sürdürülebilir metan emisyonu düşüşünü sağlayabilir. Öte yandan, ülkelerin 2021'de COP26'da anlaşmaya vardığı Küresel Metan Taahhüdünde metan emisyonlarını 2030'a kadar 2020 seviyesine göre yüzde 30 azaltma hedefine ulaşabilmek için kanıtlanmış ve mevcut kontrol önlemlerinin tam ölçekli şekilde uygulanması gerekiyor.
G20 Ülkeleri Ne Yapmalı?
UNEP'e göre, küresel metan azaltım potansiyelinin yüzde 72'si G20 başta olmak üzere büyük ekonomilerde bulunuyor. Tarım, atık ve fosil yakıt sektörlerindeki azaltım çalışmalarıyla bu ülkelerdeki emisyonların 2030'a kadar 2020 seviyelerine göre yüzde 36 düşebileceği hesaplanıyor. Ölçüm, raporlama ve finansman alanında daha güçlü sistemlerin metan emisyonu düşüşündeki ilerlemenin izlenmesi, büyük metan kaynaklarının hedeflenmesi ve yatırım açığının kapanması için hayati önem taşıyor.
Kanada Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı ve Küresel Metan Taahhüdü Eş Başkanı Julie Dabrusin, raporun bulgularına ilişkin değerlendirmesinde, "Yalnızca dört yılda ilerleme sağladık ancak daha hızlı ve derin metan azaltımları için bu ilerleme sürmeli. Küresel Metan Taahhüdüne katılan tüm ülkelerin, bu ivmeyi sürdürmek ve hedefleri gezegen için somut faydalara dönüştürmek üzere yakın işbirliği içinde çalışması büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği Komisyonunun Enerji ve Konuttan Sorumlu Üyesi Dan Jorgensen, Küresel Metan Taahhüdünün "iddiayı somut ilerlemeye" dönüştürdüğünü ancak metan emisyonlarını azaltmaya yönelik çözümlerin hızla ölçeklendirilmesi gerektiğini vurguladı.
UNEP İcra Direktörü Inger Andersen ise metan emisyonlarını azaltmanın iklim krizini yavaşlatmak ve insan sağlığını korumak için atılabilecek en hızlı ve etkili adımlardan biri olduğuna dikkati çekerek, "Metanın azaltılması aynı zamanda ürün kayıplarını da düşürerek tarımsal verimlilik ve gıda güvenliği için kritik faydalar sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Metan emisyonları, Sanayi Devrimi'nden beri görülen yaklaşık 1,3 derecelik küresel sıcaklık artışının neredeyse üçte birinden sorumlu ve enerji sektörü, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının ikinci en büyük kaynağı konumunda bulunuyor.
BM'nin raporu, metan emisyonu azaltımında hedeflere ulaşmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. G20 ülkelerinin liderliğinde, tarım, atık ve fosil yakıt sektörlerinde yapılacak iyileştirmelerle emisyonların azaltılması mümkün. Aksi takdirde, küresel ısınmanın etkileri daha da şiddetlenecek ve gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmak zorlaşacak.










