Yunus Emre Vakfı'nda Skandal! 43 Milyon TL'lik Yolsuzluk İddiası!
Gündem

Yunus Emre Vakfı'nda Skandal! 43 Milyon TL'lik Yolsuzluk İddiası!


24 May 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 24 May 2025

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Yunus Emre Vakfı'nda büyük bir yolsuzluk iddiasını gündeme getirdi. Yavuzyılmaz'ın açıklamalarına göre, vakıfta beş ayda yapılan 61 ihalede 43 milyon TL'lik yolsuzluk tespit edildi. Bu iddialar, vakıf kaynaklarının sistematik olarak zarara uğratıldığı şüphesini doğururken, dosyada AK Partili bir bakan ve MHP’li bir yöneticinin aile bireylerinin adının geçtiği de belirtildi.

Yolsuzluk İddialarının Detayları

Yavuzyılmaz, Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu müfettişlerince hazırlanan soruşturma dosyasına dayanarak, ihalelerin satın alma süreçlerinin tamamının göstermelik yürütüldüğünü, tekliflerin sahte belgelerle oluşturulduğunu ifade etti. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Yavuzyılmaz, şu çarpıcı ifadelere yer verdi:

"Organize işler! AK Parti'nin bir ahtapot gibi sardığı Yunus Emre Vakfı’nda; Anka Kongre Turizm adlı organizasyon şirketinin 5 ayda kazandığı 61 ihalede yolsuzluk yapıldığını tespit ettik. Yolsuzluk tutarı: 1 milyon 120 bin 38 Dolar. Güncel kurla: 43 milyon 457 bin TL. Dosyada AK Partili bir Bakanın ve MHP’li bir yöneticinin, aile bireylerinin de adı geçiyor."

Bu iddialar, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, vakıf yetkililerinden henüz bir açıklama gelmedi.

Soruşturma Dosyasında Neler Var?

Yavuzyılmaz'ın atıfta bulunduğu soruşturma dosyasına göre, ihalelerin satın alma dosyalarının baştan sona uydurma veya kurgulanmış olduğu, teklif süreçlerinin göstermelik yürütüldüğü, piyasa araştırmalarının gerçekçi olmadığı ve alım süreçlerinin belirli bir firmanın lehine olacak şekilde yürütüldüğü belirtiliyor. Ayrıca, 5 ayda 61 ihaleyi kazanan firmanın tek bir çalışanının olduğu ve ofisinin Sanal Ofis olduğu da dikkat çekiyor.

Soruşturma dosyasında yer alan diğer çarpıcı tespitler ise şu şekilde sıralanıyor:

  • Aynı kişiye ait şirketlerin aynı ihaleye teklif verdiği,
  • İhaleye giren üçüncü firmaların adına sahte teklif belgeleri düzenlendiği,
  • İhale süreçlerinin manipüle edildiği,
  • Haksız kazanç sağlandığı,
  • Satın alma süreçlerine fesat karıştırıldığı,
  • Sahte hizmet ifa tutanakları düzenlendiği,
  • Vakıf kaynaklarının bilinçli ve sistematik zarara uğratıldığı.

Bu tespitler doğrultusunda, satın alma evraklarında ve banka ödeme talimatlarında imzası bulunan kişiler ve şirket yetkilisinin, kendileri ve/veya başkalarının lehine menfaat temin ettikleri de iddia ediliyor.

Yunus Emre Vakfı'nda Neler Oluyor?

Yunus Emre Vakfı'nda yaşanan bu yolsuzluk iddiaları, kurumun itibarını zedelerken, vakfın geleceği hakkında da soru işaretleri yaratıyor. Vakıf yetkililerinden konuyla ilgili bir açıklama beklenirken, soruşturmanın derinleşmesi ve sorumluların adalet önüne çıkarılması talep ediliyor.

Bu tür yolsuzluk iddiaları, toplumda güvensizlik ortamı yaratırken, kamu kaynaklarının doğru ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerektiğinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yunus Emre Vakfı'ndaki bu olay, benzer vakıf ve kuruluşların da denetlenmesi ve şeffaflık ilkesine uygun hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.