PKK'nın silahlı mücadeleye son verme kararının ardından, Abdullah Öcalan'ın geleceği Türkiye gündeminin en çok konuşulan konularından biri haline geldi. Kulislerde, Öcalan'ın durumu ve pozisyonuna ilişkin çeşitli senaryolar dolaşırken, Milliyet gazetesinde yer alan 3 farklı senaryo dikkat çekiyor. Bu senaryolar, Öcalan'ın olası özgürlüğü, İmralı'daki şartlarının iyileştirilmesi ve hatta siyasi arenaya dönüşü gibi çarpıcı iddiaları içeriyor. Peki, bu senaryolar ne kadar gerçekçi ve Türkiye'yi nasıl etkileyebilir?

İmralı'dan Çıkış Yok Mu?

İlk senaryo, DEM Parti ve örgüt kanadının sürekli olarak "fiziki özgürlük" talebinde bulunmasına rağmen, Öcalan'ın güvenlik endişesiyle İmralı dışına çıkmak istemediği yönünde. Bu senaryoya göre, Öcalan İmralı'da kalmaya devam edecek, ancak şartları iyileştirilecek. Bu iyileştirmeler arasında, daha geniş bir çalışma ortamı sağlanması, avukatları ve DEM Partililer ile görüşme imkanlarının artırılması, hatta diğer siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, yazarlar ve gazeteciler ile görüşmesine izin verilmesi yer alıyor. Ayrıca, telefon hakkı da tanınacak imkanlar arasında sıralanıyor.

Umut Hakkı mı Doğuyor?

"Umut hakkı" talebi, sürecin ilerleyen safhalarında gündeme gelebilecek bir konu olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda, Öcalan'ın süreçle ilgili temas ve diyalogları için daha rahat bir ortama kavuşturulması imkanı tanınabileceği ifade ediliyor. İdari kararla daha geniş bir çalışma ortamına sahip olmasının sağlanacağı konuşulurken, gündeme getirilecek düzenlemeler ile avukatları, DEM Partililer ile görüşme imkanlarının artırılması, diğer siyasi parti temsilcileri ve arzu ettiği akademisyen, yazar, gazeteciler ile görüşmelerine izin verilmesinin mümkün olacağı belirtiliyor. Telefon hakkı sağlanması da tanınacak imkanlar arasında sıralanıyor.

Siyasi Arenaya Dönüş Mümkün mü?

En çarpıcı senaryo ise, PKK kongre kararlarına bağlı olarak DEM Parti'nin olağanüstü kongreyle yeniden yapılanacağı ve Öcalan'ın parti kurabileceği, yeniden yapılanan partinin başına geçebileceği, hatta kendisine Meclis yolu açılıp açılmayacağı yönünde. Ancak, mevcut anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu hükümleri bu duruma kesinlikle imkan tanımıyor. Bu senaryonun gerçekleşme olasılığı düşük olsa da, Öcalan'ın siyasi etkisini sürdürme arzusunu yansıtıyor.

Hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması, İnfaz Kanunu'nda beklentileri karşılayacak düzenlemelere gidilmesi, silah bırakan PKK'lıların akıbeti, kayyum düzenlemesiyle görevden alınan belediye başkanlarının göreve iadesi gibi adımların atılmasının ardından DEM Parti, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de dillendirdiği umut hakkının gündeme gelmesini bekliyor.

Sonuç olarak, Abdullah Öcalan'ın geleceği belirsizliğini korurken, kulislerde dolaşan bu senaryolar, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği olası gelişmeleri gözler önüne seriyor. Hükümetin ve ilgili kurumların bu senaryoları dikkate alarak, Türkiye'nin huzur ve güvenliğini sağlayacak adımlar atması büyük önem taşıyor.