Hazır giyim sektörü, son yıllarda art arda yaşadığı zorluklarla adeta alarm veriyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD),sektörün üst üste üç yılı zararla kapattığını ve konkordato ile iflasların kaçınılmaz hale geldiğini belirterek, devlet desteğinin artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı. Peki, sektörün bu duruma gelmesinin nedenleri neler ve devlet desteği nasıl bir çözüm olabilir?

Giyim Sektöründe Kara Bulutlar: Neden İflaslar Kapıda?

Hazır giyim sektörü, Türkiye ekonomisinin önemli lokomotiflerinden biri olmasına rağmen, son yıllarda küresel rekabetin artması, girdi maliyetlerindeki yükseliş, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve tüketici taleplerindeki değişimler gibi birçok faktörün etkisiyle zor bir dönemden geçiyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), bu olumsuz koşullara daha fazla dayanamayarak iflasın eşiğine geliyor. TGSD'nin açıklamalarına göre, sektörde yaşanan bu durum, sadece firmaları değil, binlerce çalışanı ve yan sanayiyi de olumsuz etkiliyor.

Sektördeki sorunların temelinde yatan faktörler şöyle sıralanabilir:

• Artan Rekabet: Küresel pazarda rekabetin artması, Türk firmalarının fiyat baskısı altında kalmasına neden oluyor.
• Yüksek Girdi Maliyetleri: Hammadde, enerji ve işçilik maliyetlerindeki artış, firmaların karlılığını olumsuz etkiliyor.
• Kur Dalgalanmaları: Döviz kurlarındaki istikrarsızlık, firmaların maliyetlerini ve fiyatlandırma stratejilerini zorlaştırıyor.
• Tüketici Taleplerindeki Değişim: Tüketicilerin hızlı moda ve sürdürülebilirlik gibi yeni trendlere yönelmesi, firmaların uyum sağlamasını gerektiriyor.

Devlet Desteği: Sektör İçin Can Suyu Mu?

TGSD, sektörün yaşadığı bu zorlu süreçte devlet desteğinin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Özellikle KOBİ'lere yönelik finansal destekler, vergi teşvikleri ve ihracat kolaylıkları gibi önlemlerin alınması, sektörün yeniden canlanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak için eğitim programları, Ar-Ge yatırımları ve çevre dostu üretim teknolojilerinin desteklenmesi de büyük önem taşıyor. Devletin bu konularda atacağı adımlar, sektörün rekabet gücünü artırarak uzun vadeli çözümler sunabilir.

Devlet desteğinin sektör için bir can suyu niteliğinde olduğu açık. Ancak, bu desteğin doğru ve etkili bir şekilde kullanılması da büyük önem taşıyor. Firmaların da kendi içlerinde verimliliği artırmaları, maliyetleri düşürmeleri ve yenilikçi ürünler geliştirmeleri gerekiyor. Sektörün tüm paydaşlarının işbirliği içinde hareket etmesi, bu zorlu sürecin aşılmasında kritik bir rol oynayacaktır.

Hazır giyim sektörünün yaşadığı bu kriz, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal bir sorun olarak da değerlendirilmelidir. Sektörde yaşanan iş kayıpları, binlerce ailenin geçimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, devletin ve sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelerek, sürdürülebilir çözümler üretmesi ve sektörün yeniden eski günlerine dönmesi için çaba göstermesi gerekiyor.