Ankaralı bir besicinin, Bakan Yumaklı'nın satılmayan kurbanlıkların Et ve Süt Kurumu tarafından alınacağı açıklamasına gösterdiği tepki gündeme bomba gibi düştü. Besici, kurumun sunduğu fiyatın yetersizliğine dikkat çekerek, "Bana öldüğüm parayı teklif ettikten sonra Et ve Süt Kurumu’na verene kadar burada garibana veririm, sevap alırım. Et ve Süt Kurumu nakit para da vermeyecek, vadede çek verecek" şeklinde konuştu. Bu açıklama, artan et fiyatları ve vatandaşın alım gücüyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Et Fiyatları Neden Artıyor?

Türkiye'de et fiyatlarının sürekli artış göstermesinin birçok nedeni bulunuyor. Bunların başında yem maliyetlerindeki artış, kuraklık nedeniyle hayvan yetiştiriciliğinin zorlaşması ve ithalat politikalarındaki değişiklikler geliyor. Besiciler, artan maliyetler karşısında zor durumda kalırken, tüketiciler de yüksek fiyatlar nedeniyle et tüketimini kısmak zorunda kalıyor.

• Yem fiyatlarındaki artış
• Kuraklık ve iklim değişikliği
• İthalat politikaları
• Döviz kurundaki dalgalanmalar

Vatandaşın Et Tüketimi Azalıyor mu?

Et fiyatlarındaki artış, özellikle dar gelirli vatandaşların et tüketimini olumsuz etkiliyor. Birçok aile, et yerine daha ucuz alternatiflere yönelirken, bazıları ise et tüketimini tamamen bırakmak zorunda kalıyor. Uzmanlar, protein eksikliğinin sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Çözüm Ne Olmalı?

Et fiyatlarındaki artışın önüne geçmek ve vatandaşın uygun fiyatlı ete erişimini sağlamak için çeşitli çözümler üzerinde duruluyor. Bunlar arasında yem maliyetlerinin düşürülmesi, yerli üretimin desteklenmesi, ithalatın düzenlenmesi ve dar gelirli ailelere yönelik et yardımı programlarının uygulanması yer alıyor. Ayrıca, Et ve Süt Kurumu'nun daha etkin bir rol oynaması ve üreticilere adil fiyatlar sunması da büyük önem taşıyor.

Ankaralı besicinin isyanı, aslında tüm Türkiye'deki besicilerin ve tüketicilerin ortak sorununu yansıtıyor. Artan et fiyatları ve alım gücündeki düşüş, vatandaşların beslenme alışkanlıklarını değiştirirken, yetkililerin bu soruna kalıcı çözümler bulması gerekiyor. Aksi takdirde, "Vekil et yerken vatandaş ne yiyecek?" sorusu, uzun süre gündemde kalmaya devam edecek.