Erdoğan'ın Muhalefetsiz Türkiye Planı: Rusya Modeli mi?
Gündem

Erdoğan'ın Muhalefetsiz Türkiye Planı: Rusya Modeli mi?


06 June 20255 dk okuma15 görüntülenmeSon güncelleme: 15 June 2025

Mehmet Tezkan'ın dikkat çekici analizine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi muhalefetsiz bir ülke haline getirme hedefi, Rusya'daki siyasi modele benzerlik gösteriyor. Yargının bağımsızlığı, medyanın özgürlüğü ve üniversitelerin özerkliği gibi temel kurumların işlevsizleştirildiği, tek adam rejiminin güçlendirildiği bir Türkiye vizyonu mu hedefleniyor? Bu durum, Türkiye'nin geleceği açısından ciddi endişeler yaratıyor.

Erdoğan'ın Putinleşme Süreci

Tezkan, Erdoğan'ın 2007'den itibaren adım adım Putin gibi olma yolunda ilerlediğini belirtiyor. Bu süreçte, kurumların içi boşaltılarak, tek adamın kontrolüne sokulması hedefleniyor. Yargı, yasama, medya ve üniversiteler форма olarak varlığını sürdürse de, gerçek güç ve bağımsızlıklarını kaybetmiş durumda. Bu durum, kuvvetler ayrılığı ilkesinin fiilen ortadan kalkması anlamına geliyor.

Türkiye'nin Farkı: Güçlü Muhalefet

Rusya'dan farklı olarak Türkiye'de güçlü bir muhalefetin varlığı, Erdoğan'ın planlarını zorlaştırıyor. Özellikle CHP'nin temsil ettiği muhalefet, iktidarın politikalarına karşı önemli bir denge unsuru oluşturuyor. Ancak, iktidarın CHP'yi bölme, parçalama ve itibarsızlaştırma çabaları, muhalefeti zayıflatmaya yönelik bir stratejinin parçası olarak değerlendiriliyor. Yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanması ve muhalif siyasetçilere yönelik baskılar da bu stratejinin birer yansıması.

Bayram Sabahı Düşündüren Gerçekler

Tezkan'ın bayram sabahı kaleme aldığı bu satırlar, Türkiye'nin siyasi geleceği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Bayram coşkusunun yerini endişe ve belirsizliğin aldığı bu dönemde, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler yolunda ilerlemesi için muhalefetin güçlenmesi ve toplumun bilinçli bir şekilde hareket etmesi büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Erdoğan'ın muhalefetsiz Türkiye hayali, ülkenin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ancak, Türkiye'nin dinamik yapısı ve güçlü muhalefeti, bu tehlikeli gidişata karşı bir umut ışığı olmaya devam ediyor. Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler mücadelesi, önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacak.