Ako Abi'ye Mektup: Çocukken Alınan Yaralar Hiç Geçmiyor
Gündem

Ako Abi'ye Mektup: Çocukken Alınan Yaralar Hiç Geçmiyor


15 May 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 18 May 2025

Sevgili Akakiy Akakiyeviç, ya da bizim mahallede olsaydın sana diyeceğimiz gibi, Ako Abi... Senin yoksunluklarla dolu hayatının izleri, bizim çocukluğumuza kadar uzanıyor. Yıkılan imparatorluklar, değişen rejimler, didişen insan sınıfları... Coğrafi kaderlerimiz ne kadar da benziyordu birbirine. 90'larda şehirlerimizde kurulan Rus pazarlarının o metal, pas ve çamur kokusuyla yoğrulmuş bir çocukluk. Hayat, derin bir yoksunlukla sınıyordu insanlığı. Sokak lambalarından bile mahrumduk.

Seni ilk olarak kitaplardan değil, o yoksunluğumuzla özdeşleşen Rus pazarlarındaki kokularla tanıdık Ako Abi. Sonra okudukça bizden biri olduğunu anladık. Çocukluğumuzun soğuklarında gördüğümüz paltolu adamlar, hep senden izler taşıyordu. Sait Faik'in "Birtakım İnsanlar"ında senin ızdırabını iliklerime kadar hissettim. Kitaplarda seninle akraba hissettiğim her şey, bana hep eksiklik ve mahrumiyet duygusunu hatırlattı.

Çocukluk Yaraları ve Ako Abi'ye Tutunmak

Benim babamla aram çok iyiydi, ama beni başka insanlar çok yaraladı Ako Abi. İlkokulda mendilim olmadığı için öğretmenimden yediğim tokadı, okul bahçesinde top oynadığımız için yediğimiz sopaları unutamıyorum. Zamanı geri alabilsek de bunların yaşanmamış olmasını, çocukluk belleğime hiç işlenmemiş olmasını isterdim. İnsan en çok çocukken yaralanıyor. Sonra içine dönüp baktığında aşamadığı çok şey oluyor. O yüzden sana tutundum Ako Abi, dönüp dolaşıp tekrar okudum seni. O basit ve sıradan hayatın, benim için duygulu ve anlamlı bir sığınaktı. Ortak bir kaderimizin olması, avunma sebebim oldu belki de...

Ortaokula geçtiğim zaman babam bana bir ceket alınca ben de senin gibi çok sevinmiştim. Hayatımda ilk defa ceket giymek çok farklı bir duyguydu. Kendimi saygın, önemsenen bir çocuk gibi hissediyordum. Üç yıl o ceketle idare ettim. Annem işlemeli çeyizlik mendillerden koyardı ceketimin cebine. Bir pazartesi günü el, parmak ve tırnak temizliği kontrolünde mendilimi cebime koymayı unutmuştum. Sonra öğretmenin o haşin, acımasız tokadı kıvılcımlar çıkardı yüzümde. O el ömür boyu kirli kaldı artık. Ne yaparsa yapsın temizleyemez o elini. Bir çocuğun kalbini kıran Kabe’yi inşa etse de abad olamaz.

Palto, Burun ve Mahrumiyet: Kaderin İzleri

Sonra ben yaz tatillerinde terzi olan amcamın yanında çalışmaya başladım. Kumaş kokuları ve arabesk şarkılar hücrelerimize kadar işliyordu. Karadenizli bir makinacı ustaya çıraklık ediyordum. Özenle ve düzenle dikiyordu kumaşları. Jest ve mimikleri makinayla çok uyumluydu. Burnunun ortasında adeta Palandöken dağı gibi bir çıkıntı vardı. Metreyle ölçülecek gibi değildi. Sürekli burnuyla ilgili şakalar yapardı. Hala şakalarını hatırlayıp gülümsüyorum. Çok sevimli ve sempatik biriydi. Tanısan senin de ona kanın kaynardı Ako Abi.

Nasıl bir kaderdir anlayamıyorum. Palto, Burun, kumaş, koku, mahrumiyet bunların hepsinin gelip benim hayatıma dokunması sence de bir tesadüf olabilir mi? Seni tanıdığımdan beri okuduğum, yazdığım şeylerde senden bir paye olduğunu itiraf ediyorum. Ben hala seni ilk okuduğum anda nasıl büyülendiğimi, neler hissettiğimi çok net hatırlıyorum. Biraz da senin olduğun yerden bakıyorum hayata.

Dünya Daha İyi Olmadı Ako Abi

Bugünleri görmeni istemem Ako Abi. Biz büyüdükçe dünyanın kaypaklığı daha sert çarpıyor yüzümüze. Hasılı senden sonra dünya daha iyi olmadı. İmkânlar çoğaldı, müreffeh hayatlara ulaşıldı. Ama insanlık bugün daha huzursuz, daha azgın, daha kudurgan bir hâlde. Bilim, sanat, edebiyat, müzik, yazı, çizi, akademi vs. hiçbir şey insanın kirliliğine çare olamıyor. Kötülük daha çok görünür oldu. Zulüm daha çok yaygınlaştı. Mazlumlar bugün hala katlediliyor. Bütün insanlığın gözü önünde çocuklar yok ediliyor. Ve biz duyguları felç olmuş sanal oyuncaklar gibi vahşeti seyredip duruyoruz. Bence bugünleri görmediğine şükredersin Ako Abi.

Senin nice yazar çizeri cebinden çıkardığını söylüyorlar, ben de çeyizlik bir mendil gibi seni hep cebimde taşıyorum. Bunu bilmeni isterim Ako Abi…