30 Can Kaybı! Müteahhit Avukatından Şoke Eden Talep!
Gündem

30 Can Kaybı! Müteahhit Avukatından Şoke Eden Talep!


11 May 20255 dk okuma24 görüntülenmeSon güncelleme: 04 August 2025

Gaziantep'te 6 Şubat depremlerinde yerle bir olan ve 30 kişinin yaşamını yitirdiği Güven Apartmanı davasında inanılmaz bir gelişme yaşandı. Sanık müteahhidin avukatları, mahkemeye sundukları taleple herkesi şaşkına çevirdi. Avukatlar, müvekkillerinin işi gereği yurt dışına çıkması gerektiğini belirterek, hakkında uygulanan adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti. Bu talep, depremde yakınlarını kaybeden ailelerin büyük tepkisine yol açtı.

Yıkılan Hayatlar, Bitmeyen Acılar

Gaziantep'te yaşanan deprem felaketinin ardından birçok bina enkaza döndü, binlerce insan hayatını kaybetti. Güven Apartmanı da bu acı tablonun en çarpıcı örneklerinden biriydi. Binanın enkazı altında kalan 30 kişi yaşamını yitirirken, geride tarifsiz acılar bıraktı. Davanın her duruşması, depremzede ailelerin feryatlarıyla yankılanıyor. Adalet arayışında olan aileler, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor.

Avukatın Skandal Talebi: "Yurt Dışına Çıkacak!"

Davanın son duruşmasında yaşananlar ise bardağı taşıran son damla oldu. Sanık müteahhidin avukatları, mahkemeye sundukları dilekçede, müvekkillerinin işi gereği yurt dışına gitmesi gerektiğini belirterek, adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti. Bu talep, salonda bulunan depremzede ailelerin büyük tepkisine neden oldu. Aileler, "30 can gitti, bu adam nasıl yurt dışına çıkabilir?" şeklinde feryat ederek tepkilerini dile getirdi.

Adalet Yerini Bulacak mı?

Gaziantep'teki Güven Apartmanı davası, Türkiye'deki deprem davalarının sembolü haline geldi. Depremde yaşanan yıkımın sorumlularının yargılanması ve cezalandırılması, adalete olan inancın yeniden tesis edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Müteahhitin avukatının talebi, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, mahkemenin nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Bu dava, sadece Güven Apartmanı'nda yakınlarını kaybeden aileler için değil, tüm Türkiye için bir adalet sınavı niteliğinde.

Bu tür trajik olaylarda sorumluların hesap vermesi, benzer felaketlerin önlenmesi için caydırıcı bir etki yaratacaktır. Adaletin sağlanması, toplumun vicdanını rahatlatacak ve gelecekte yaşanabilecek benzer olayların önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, ihmaller sonucu kaybedilen her can, aslında bir insanlık suçudur ve bu suçun faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması gerekmektedir.