Küresel piyasalar, ABD'nin ticaret politikalarına ilişkin artan endişelerle haftaya satış baskısıyla başladı. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret tarifeleri konusundaki tutumu, yatırımcıları tedirgin ediyor ve piyasalarda risk algısını yükseltiyor. Bu durum, ticaret savaşlarının yeniden alevlenebileceği korkusunu da beraberinde getiriyor.

Ticaret Savaşları Korkusu Piyasaları Sarsıyor

ABD yönetiminin korumacı politikaları ve özellikle tarifeler konusundaki belirsizlikler, küresel ekonomiyi olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Donald Trump'ın sık sık değişen politikaları, yatırımcıların karar alma süreçlerini zorlaştırırken, 9 Temmuz'da sona erecek olan tarifelerin ertelenme tarihine yaklaşılması da tedirginliği artırıyor. Trump'ın, ABD ile ticaret yapan ülkelere uygulanacak tarifeleri mektup yoluyla bildireceğini ve 1 Ağustos'ta yürürlüğe gireceğini açıklaması, piyasalarda satış baskısının temel nedenlerinden biri.

Analistler, ABD'de geçen hafta açıklanan olumlu ekonomik verilerin S&P 500 ve Nasdaq endekslerini rekor seviyelere taşıdığını, ancak yeni haftada Trump'ın ticaret politikalarına ilişkin endişelerin ön plana çıktığını belirtiyor. Ticaret savaşlarının enflasyon risklerini artırabileceği ve şirket karlılıklarını olumsuz etkileyebileceği endişesi de piyasalardaki satış baskısını destekliyor.

Trump'ın bugün ülkelere gümrük vergisi mektupları göndermeye başlaması beklenirken, sabah saatlerinde BRICS'in ABD karşıtı politikalarına uyum gösteren ülkelere yüzde 10 tarife getirileceğini açıklaması, ticaret savaşı risklerine ilişkin endişeleri daha da artırdı.

ABD Ekonomisi ve FED'in Rolü

Dünya genelinde ekonomik ve jeopolitik endişeler sürerken, geçen hafta ABD ekonomisine dair gelişmeler de yatırımcılar tarafından yakından izlendi. ABD Başkanı Trump, Kongre'den geçen kapsamlı vergi indirimleri ve harcama kesintileri içeren tasarıyı imzalayarak yasalaştırdı. Trump tasarıyla ilgili olarak "Bu yasa tasarısı muazzam bir ekonomik büyümeyi tetikleyecek ve ülkeyi ayakta tutan çalışkan vatandaşları ayağa kaldıracak." değerlendirmesinde bulundu.

Bahsedilen tasarının ülkenin bütçe açığını 2034'e kadar 3,4 trilyon dolar genişleteceği tahmin edilirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) Sözcüsü Julie Kozack, IMF'nin ABD'nin bütçe açığını zamanla düşürmesi gerektiği yönündeki tutumunu koruduğunu belirtti. Bu gelişmelerin yanı sıra geride kalan haftada ABD'de açıklanan istihdam raporu ülkede iş gücü piyasasının güçlü kaldığına işaret etti. Fed'in para politikası kararlarında önemli ağırlığı bulunan iş gücü piyasasına dair alınan olumlu sinyaller Bankanın gevşeme döngüsüne ilişkin belirsizlik oluşturdu.

• Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yıl genelinde toplam 3 kez faiz indirimi yapacağına ilişkin öngörüler zayıflarken,
• Fed'in eylülde politika faizini 25 baz puan indireceği ihtimali yüzde 88'den yüzde 66'ya geriledi.

Bu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,3310 seviyelerinde seyrediyor. Altının ons fiyatı ise cuma günü yüzde 0,3 yükselişle 3 bin 337,20 dolara çıkarken, şu sıralarda yüzde 0,9 azalışla 3 bin 307 dolardan işlem görüyor. Dolar endeksi cuma günü 97,18 seviyesinden haftayı tamamlarken, haftanın ilk işlem gününde 97,15 seviyesinde bulunuyor.

Piyasaların Geleceği Ne Olacak?

Küresel piyasaların geleceği, önümüzdeki günlerde açıklanacak ekonomik veriler, merkez bankalarının kararları ve özellikle ABD'nin ticaret politikalarıyla yakından ilişkili olacak. Yatırımcılar, riskleri dikkatli bir şekilde değerlendirerek, portföylerini çeşitlendirmeli ve olası dalgalanmalara karşı hazırlıklı olmalı. Ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesi durumunda, piyasalarda daha da büyük satış baskıları görülebilir. Bu nedenle, piyasaları yakından takip etmek ve uzman görüşlerine başvurmak büyük önem taşıyor.