Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören torba kanun teklifinin ilk 18 maddesi kabul edildi. Bu karar, zeytin üreticileri ve çevreciler tarafından büyük bir endişeyle karşılandı. Peki, bu karar ne anlama geliyor ve zeytinliklerimizi nasıl etkileyecek?

Zeytinlikler Madenlere Açılıyor mu?

AKP'nin verdiği önergeyle teklifin 11'inci maddesinde yapılan değişiklikle, zeytinliği taşınacak olan köylülere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca uygun görülen ya da maden sahalarının bulunduğu il sınırlarındaki KİT'lere ait taşınmazlarda yer alan zeytinlikler, değerinin yüzde biri üzerinden 20 yıl süreyle kiralanabilecek. Bu düzenleme, zeytinliklerin maden şirketlerine kiralanmasının önünü açıyor ve zeytin üretiminin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Bu kararın ardından akıllara gelen bazı sorular şunlar:

• Zeytinlikler gerçekten madenlere kurban mı ediliyor?
• Bu karar, zeytin üretimini nasıl etkileyecek?
• Köylüler bu durumdan nasıl etkilenecek?

Zeytin Üreticileri Ne Diyor?

Zeytin üreticileri, kararın zeytin üretimini olumsuz etkileyeceğini ve geçim kaynaklarını tehlikeye atacağını belirtiyor. Birçok üretici, zeytinliklerin madenlere açılmasının geri dönüşü olmayan çevresel zararlara yol açacağından endişe ediyor. "Zeytin ağaçları bizim canımız, geçim kaynağımız. Onları madenlere feda edemeyiz!" diyen bir zeytin üreticisi, tepkisini dile getiriyor.

Zeytin ağacı, Akdeniz ikliminin vazgeçilmez bir parçasıdır ve yüzyıllardır bu topraklarda yetişmektedir. Zeytin ağacının meyvesi olan zeytin, sofralarımızın baş tacı olmasının yanı sıra, zeytinyağı da sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Zeytinyağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde kalp sağlığını korur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve cilt sağlığını destekler. Ayrıca, zeytin ağaçları erozyonu önler, su kaynaklarını korur ve biyoçeşitliliğe katkı sağlar.

Kararın Çevresel Etkileri Neler Olacak?

Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının çevresel etkileri de büyük bir endişe kaynağı. Madencilik faaliyetleri sırasında oluşacak toz, toprak ve kimyasal atıklar, zeytin ağaçlarına zarar verebilir, su kaynaklarını kirletebilir ve biyoçeşitliliği olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, zeytinliklerin yok olması, erozyon riskini artırabilir ve toprak kayıplarına neden olabilir.

TBMM'de kabul edilen bu karar, zeytinliklerin geleceği hakkında büyük bir belirsizlik yaratıyor. Zeytin üreticileri, çevreciler ve sivil toplum kuruluşları, kararın yeniden gözden geçirilmesi ve zeytinliklerin korunması için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtiyor. "Zeytin ağaçlarımız geleceğimizdir, geleceğimizi karartmayacağız!" mesajı, bu mücadelenin en önemli sloganı olacak gibi görünüyor.