Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Marmara Ceza İnfaz Kurumları'nda bulunan 14 tutuklunun farklı ceza infaz kurumlarına nakledilmesiyle ilgili ortaya atılan "savunma hakkının kısıtlandığı" iddialarına yanıt verdi. Bakan Tunç, bu tür değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Nakiller Neden Yapıldı?
Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, nakillerin neden yapıldığına dair detaylı bilgi verdi. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Marmara Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 14 tutuklunun, farklı ceza infaz kurumlarına nakilleri ile ilgili ileri sürülen ‘savunma hakkının kısıtlandığı’ yönündeki değerlendirmeler gerçek dışıdır. Söz konusu nakiller, ceza infaz kurumlarının güvenliği, hükümlü ve tutukluların iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması amaçları doğrultusunda yapılmıştır."
- Nakiller, cezaevi güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmıştır.
- Hükümlü ve tutukluların rehabilitasyonu hedeflenmektedir.
- Topluma yeniden kazandırma çalışmaları desteklenmektedir.
Bakan Tunç, bu nakillerin tamamen yasal çerçevede ve belirli prosedürler dahilinde gerçekleştirildiğini belirtti. Amacın, cezaevlerindeki düzeni sağlamak ve hükümlülerin rehabilitasyon süreçlerine katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.
Adalet Bakanlığı'ndan Açıklama
Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki hassasiyeti ve şeffaflığı dikkat çekiyor. Bakan Tunç, açıklamasında, "Adalet Bakanlığı olarak, her zaman hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygılı bir şekilde hareket ediyoruz. Ceza infaz kurumlarımızda bulunan tüm hükümlü ve tutukluların haklarının korunması, öncelikli görevlerimizdendir," dedi.
Bu açıklama, cezaevi nakilleriyle ilgili kamuoyunda oluşan soru işaretlerini gidermeyi amaçlıyor. Bakanlık, nakillerin tamamen yasal ve güvenlik gerekçesiyle yapıldığını vurgulayarak, savunma hakkının kısıtlanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını net bir şekilde ifade etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamaları, cezaevi nakilleri konusundaki tartışmalara son noktayı koydu. Nakillerin güvenlik ve rehabilitasyon amaçlı olduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığı vurgulandı. Bakanlık, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygılı bir şekilde hareket etmeye devam edeceğini belirtti.