RTÜK üyesi Tuncay Keser, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in son dönemdeki açıklamaları ve uygulamaları üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu. Keser, özellikle Şahin'in sosyal medya üzerinden yaptığı "uyarılar" ve verilen cezaların, basın ve ifade özgürlüğünü ciddi şekilde tehlikeye attığını savundu. Bu durumun, eleştirel seslere tahammülsüzlüğü ve tek sesli bir medya düzeni arayışını gösterdiğini belirtti. ## RTÜK Başkanı'nın Uyarıları Tartışma Yarattı Keser, RTÜK Başkanı Şahin'in, özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili gelişmelerin ardından sosyal medya hesabından yaptığı 8 farklı uyarı mesajına dikkat çekti. Bu uyarıların, üst sınırdan yaptırımlara ve hatta lisans iptaline kadar varan sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Keser, bu durumun "uyarı" sınırlarını aştığını ve basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir etki yarattığını vurguladı. * Üst sınırdan yaptırımlar * Lisans iptali tehdidi * 10 günlük ekran karartma cezaları Keser, "Üst sınırdan yaptırımlarla başlayıp, lisans iptaline taşınan ifadelerin, 10 günlük ekran karartma cezası da uygulandığı dikkate alındığında, uyarı sınırlarını aştığı çok açık." şeklinde konuştu. ## "Tarafsızlık İlkesi İhlal Ediliyor" Tuncay Keser, "Yerli ve milli medya" tanımının basın özgürlüğü ile bağdaşmadığını ve tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiğini savundu. Tarafsızlığın sadece medya kuruluşları için değil, RTÜK gibi bir üst kurul için de temel bir ölçüt olması gerektiğini belirten Keser, bu konuda başarılı bir sınav verilmediğini dile getirdi. Keser, "Tarafsızlık sadece medya kuruluşları için değil, Üst Kurul için de temel ölçüttür. Bu konuda başarılı bir sınav verilmediği açıktır. Yapılan açıklamalar ve cezalar birlikte ele alındığında, eleştirel yoruma, farklı sese tahammül olmadığı, tek sesli bir medya düzeni hedeflendiği görülüyor." ifadelerini kullandı. ## Basın Özgürlüğü Neden Önemli? Basın özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Halkın doğru ve eksiksiz bilgiye ulaşma hakkını güvence altına alır, farklı görüşlerin serbestçe ifade edilmesini sağlar ve iktidarın denetlenmesine olanak tanır. Eleştirel bir basın, toplumun sorunlarına ışık tutar, yanlış uygulamaları ortaya çıkarır ve kamuoyunu bilgilendirir. Bu nedenle, basın özgürlüğünün kısıtlanması, demokrasinin zayıflamasına ve toplumun gelişiminin engellenmesine yol açabilir. Unutulmamalıdır ki, eleştirmeyen bir basın, görevini tam olarak yerine getiremez ve toplumun çıkarlarına hizmet edemez. RTÜK üyesi Tuncay Keser'in açıklamaları, Türkiye'deki basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Verilen cezaların ve yapılan uyarıların, eleştirel sesleri susturmaya yönelik bir girişim olup olmadığı sorusu, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Basın özgürlüğünün korunması ve farklı görüşlerin serbestçe ifade edilebilmesi, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu nedenle, RTÜK'ün uygulamalarının yakından takip edilmesi ve basın özgürlüğünü kısıtlayıcı her türlü girişime karşı durulması büyük önem taşımaktadır.