CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaşadığı saldırının ardından yaptığı açıklamada, Sırrı Süreyya Önder'in kendisine emanet ettiği önemli bir sırrı kamuoyuyla paylaştı. Özel, bu açıklamanın saldırının ve Sırrı Süreyya Önder'in anısının önüne geçmesini engellemek amacıyla yapıldığını vurguladı. Özel'in açıklamasına göre, "Bir Cumhuriyet Şarkısı" filminin senaryosu Sırrı Süreyya Önder tarafından yazılmıştı.
Özel'in Açıklamaları ve Sırrın Hikayesi
Özgür Özel, Sırrı Süreyya Önder ile arasında geçen konuşmayı şu sözlerle aktardı:
"Sırrı Süreyya’nın bir emaneti var, onu size söyleyeyim. Bana geldi, dedi ki bir gün: ‘Şu son filmi izledin mi?’ ‘Hangi filmi?’ dedim. Dedi ki: ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı.’ ‘İzlemedim,’ dedim. ‘İzle, hatırım için,’ dedi. ‘İzleyeceğim zaten. İzlemeden olur mu?’ dedim."
Özel, filmi izledikten sonra Önder'in kendisine senaryoyu kendisinin yazdığını söylediğini ve bu sırrı ölümüne kadar saklamasını istediğini belirtti. Önder'in gerekçesi ise filmin diğer emekçilerinin çalışmalarına gölge düşürmemekti. Özel, bu vasiyeti yerine getirerek, Önder'in vefatının ardından bu önemli bilgiyi kamuoyuyla paylaştı.
"Bir Cumhuriyet Şarkısı" Filmi Hakkında
"Bir Cumhuriyet Şarkısı", yönetmenliğini Yağız Alp Akaydın'ın üstlendiği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarını konu alan bir dönem filmidir. 1930'lu yılların Ankara'sında geçen bir aşk hikayesi üzerinden, genç Cumhuriyet'in kültürel dönüşümünü, modernleşme adımlarını ve Atatürk döneminin atmosferini yansıtmaktadır. Film, vizyona girdiği 2024 yılında büyük ilgi görmüştür.
- Filmin Konusu: 1930'lar Ankara'sında geçen bir aşk hikayesi.
- Filmin Teması: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yılları ve kültürel dönüşümü.
- Yönetmen: Yağız Alp Akaydın
Sırrın Açıklanmasının Önemi
Özgür Özel'in bu açıklaması, hem Sırrı Süreyya Önder'in sanatsal mirasına ışık tutuyor hem de "Bir Cumhuriyet Şarkısı" filminin anlamını derinleştiriyor. Önder'in Atatürk'ü anlatan bir filmin senaryosunu yazması ve bu sırrı CHP'nin genel başkanına emanet etmesi, Cumhuriyet değerlerine verdiği önemi ve sanata olan tutkusunu gözler önüne seriyor. Bu vasiyetin yerine getirilmesi, aynı zamanda siyasi ve kültürel bir vefanın örneği olarak da değerlendirilebilir.