Marmara Üniversitesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Göztepe Yerleşkesi'nde düzenlenen etkinlik, Engelli Öğrenci Birimi ve Akademik Gelişim Koordinatörlüğü iş birliğiyle gerçekleştirildi. Sergi, konuşmalar, ödül töreni, söyleşi ve konser gibi çeşitli etkinliklerle engelli bireylerin yaşamlarına dair farkındalık oluşturulması hedeflendi.

Etkinlikten Öne Çıkanlar

Etkinlik, "Erişilebilir 7 Şaheser Resim Sergisi"nin açılışıyla başladı. Bu sergi, sanatın herkes için erişilebilir olması gerektiği mesajını güçlü bir şekilde vurguladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gül Üstün, açılış konuşmasında Dünya Engelliler Günü'nün, özel gereksinimli bireylerin eğitim ve toplumsal yaşama eşit erişimi için hak temelli bir yaklaşımı hatırlattığını belirtti. Üstün, Marmara Üniversitesi'nin kapsayıcılığı ön planda tutan bir anlayışla hareket ettiğini vurgulayarak, katkı sunan tüm birimlere teşekkür etti.

Kapsayıcılık Vurgusu

Marmara Üniversitesi'nin bu etkinliği, kapsayıcılık ve erişilebilirlik konularına verdiği önemi bir kez daha gösterdi. Üniversite, engelli öğrencilerin eğitim hayatlarına sorunsuz bir şekilde devam edebilmeleri için çeşitli destek mekanizmaları sunmaktadır. Bu tür etkinlikler, toplumda farkındalık yaratmanın yanı sıra, engelli bireylerin kendilerini daha değerli ve kabul görmüş hissetmelerine de katkı sağlamaktadır.

Engellilik, sadece bireyin değil, tüm toplumun sorumluluğundadır. Bu nedenle, bu tür farkındalık etkinlikleri, toplumun her kesiminin engelli bireylerin yaşadığı zorlukları anlamasına ve onlara destek olmasına yardımcı olmaktadır.

Türkiye'de engellilik oranları ve engelli bireylerin yaşadığı zorluklar göz önüne alındığında, bu tür etkinliklerin önemi daha da artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü engelli bireyler oluşturmaktadır. Bu bireylerin eğitim, istihdam, sağlık ve sosyal hayata katılımı konusunda çeşitli engellerle karşılaştığı bilinmektedir. Bu engellerin aşılması için toplumun tüm kesimlerinin iş birliği yapması ve farkındalık oluşturması gerekmektedir.

Marmara Üniversitesi'nin düzenlediği bu etkinlik, sadece bir günle sınırlı kalmamalı, yıl boyunca devam eden bir farkındalık sürecinin başlangıcı olmalıdır. Üniversitenin bu konudaki kararlılığı ve çabaları, diğer kurum ve kuruluşlara da örnek teşkil etmelidir.

Sonuç olarak, Marmara Üniversitesi'nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlediği etkinlik, engelli bireylerin yaşamlarına dair farkındalık oluşturulması ve kapsayıcılık ilkesinin desteklenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu tür etkinliklerin artması, toplumun engelli bireylere karşı daha duyarlı ve destekleyici bir tutum sergilemesine katkı sağlayacaktır.