Marmara Denizi'nde yeniden ortaya çıkan müsilaj (deniz salyası) oluşumu, vatandaşlar ve balıkçılar arasında büyük bir endişe yaratırken, uzmanlar ve sektör temsilcileri konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Balık tüketimi konusunda merak edilen sorulara yanıt veren uzmanlar, "Müsilaj balığın etine zarar vermez" diyerek kamuoyunu rahatlatmaya çalıştı.

Müsilaj Yeniden Gündemde

Tekirdağ açıklarında yeniden beliren müsilaj, kıyı bölgelerinde yaşayanları ve denizden geçimini sağlayan balıkçıları tedirgin ediyor. Özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte daha görünür hale gelen bu doğal oluşum, denizde bulanıklığa neden oluyor ve deniz ekosistemi üzerindeki etkileri merak konusu oluyor.

Marmara Denizi'nde yaklaşık dört yıl önce de yoğun olarak görülen müsilaj, bu yıl tekrar kendini göstermesiyle birlikte endişeleri artırdı. Uzmanlar, müsilajın denizin kendi oluşturduğu bir savunma mekanizması olduğunu belirtiyor. Aşırı azot ve fosfor gibi kimyasal yüklerin artmasıyla birlikte denizin bu duruma karşı bir tepki geliştirdiğini ifade ediyorlar. Bu sürecin doğal bir döngü olduğunu vurgulayan uzmanlar, müsilajın bazen akıntı ve rüzgarla kıyıya geldiğini, bazen ise açık denizde kaldığını belirtiyorlar.

Balıkçılar: Endişeye Gerek Yok

Tekirdağ'da balıkçılık yapan esnaf ve tekne sahipleri, müsilajın balığın yenilebilirliğine veya sağlığına herhangi bir olumsuz etkisi olmadığını vurgulayarak kamuoyundaki endişeleri gidermeye çalışıyor. Balıkçılar, müsilajın yalnızca zaman zaman kıyı dip yaşamına zarar verebileceğini, ancak tüketilen balıkların sağlığını tehdit etmediğini belirtiyorlar.

Balıkçı Behiç Karacı, "Müsilaj denizin kendi oluşturduğu bir durum. Azot ve fosfor gibi kimyasal yükler arttığında, deniz buna karşı bir savunma geliştiriyor. Bu süreç doğal bir döngü. Bazen akıntı ve rüzgârla kıyıya gelir, bazen açıkta kalır. Ama balığın etine hiçbir zararı yok" şeklinde konuştu.

Sezon Küçük Teknelerle Sürüyor

Ramazan Bayramı'yla birlikte büyük tekneler av sezonunu kapatırken, 12 metrenin altındaki küçük tekneler avcılığa devam ediyor. Bu teknelerin yakaladığı istavrit, sardalya, mezgit, çupra ve barbun gibi çeşitli balıklar hala tezgahlarda yerini koruyor.

Balıkçı Behiç Karacı, büyük teknelerin sezona veda ettiğini, ancak küçük teknelerin faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Karacı ayrıca, balığın tezgahlarda hala mevcut olduğunu, ancak büyük teknelere göre küçük teknelerin daha az miktarda avlandığını dile getirdi: "Büyük tekneler bir gecede 100 kasa balık getirirdi, küçük tekneler 10 kasa getiriyor. Bu da fiyatlara yansıdı. Ama istavrit, sardalya, mezgit ve çupra gibi çeşitler hâlâ bulunuyor."

Marmara Denizi'nde yeniden görülen müsilaj oluşumu, deniz ekosistemi ve balıkçılık sektörü üzerindeki etkileriyle yakından takip ediliyor. Uzmanlar, müsilajın balık tüketimi açısından bir risk oluşturmadığını belirtse de, deniz kirliliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Tüketicilerin bilinçli tercihler yapması ve yetkililerin gerekli önlemleri alması, Marmara Denizi'nin sağlığının korunması açısından kritik bir rol oynayacak.