Gazeteci Çiğdem Toker, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olası tutuklanması ve siyasi yasak ihtimali sonrası yeniden alevlenen Kanal İstanbul tartışmalarına dikkat çekti. Toker, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla 4 yıl önce yazdığı bir yazıyı hatırlatarak projenin potansiyel tehlikelerine vurgu yaptı. Kanal İstanbul projesi, uzun zamandır Türkiye'nin gündeminde yer alıyor ve hem çevresel etkileri hem de ekonomik boyutları açısından yoğun tartışmalara neden oluyor. Projenin destekçileri, İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatacağını ve yeni bir gelir kaynağı yaratacağını savunurken, karşıtları ise projenin bölgedeki ekosistemi ciddi şekilde tahrip edeceğini ve su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini belirtiyor.

Kanal İstanbul: Çiğdem Toker'den Kritik Uyarılar

Çiğdem Toker, 4 yıl önce yazdığı yazısında Kanal İstanbul projesinin sadece bir inşaat projesi olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin geleceği için büyük bir risk taşıdığını ifade etmişti. Toker, projenin Montrö Boğazlar Sözleşmesi üzerindeki potansiyel etkilerine dikkat çekerek, Türkiye'nin egemenlik haklarının zedelenebileceği uyarısında bulunmuştu. Ayrıca, projenin yaratacağı rant alanlarının kimlerin cebini dolduracağına dair sorular sorarak, kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmişti. Toker'in yazısında yer alan bazı önemli noktalar şunlardı:

• Kanal İstanbul projesi, İstanbul'un su kaynaklarını tehdit ediyor.
• Proje, bölgedeki tarım arazilerini ve doğal yaşamı yok ediyor.
• Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin delinmesi, Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehlikeye atıyor.
• Proje, büyük bir rant kapısı oluşturarak, belirli kesimlerin zenginleşmesine yol açıyor.

Çiğdem Toker, yazısında ayrıca, Kanal İstanbul projesinin maliyetinin çok yüksek olduğunu ve bu maliyetin Türk halkının sırtına yükleneceğini belirtmişti. Projenin finansmanının nasıl sağlanacağına dair şeffaf bir açıklama yapılmadığını ve kamuoyunun bu konuda yeterince bilgilendirilmediğini vurgulamıştı.

İmamoğlu'nun Tutuklanması ve Kanal İstanbul İlişkisi

Ekrem İmamoğlu'nun olası tutuklanması ve siyasi yasak ihtimali, Kanal İstanbul projesinin yeniden gündeme gelmesine neden oldu. İmamoğlu, İBB Başkanı olduğu dönemde Kanal İstanbul projesine karşı çıkmış ve projenin İstanbul için büyük bir felaket olacağını savunmuştu. İmamoğlu'nun görevden alınması veya tutuklanması durumunda, Kanal İstanbul projesinin önündeki engellerin kalkacağı ve projenin daha hızlı bir şekilde hayata geçirilebileceği yorumları yapılıyor. Bu durum, projenin ne kadar siyasi bir motivasyonla hayata geçirilmek istendiğini de gözler önüne seriyor.

Kanal İstanbul projesi, Türkiye'nin geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilir. Projenin çevresel, ekonomik ve siyasi etkileri dikkatlice değerlendirilmeden hayata geçirilmesi, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir. Çiğdem Toker'in 4 yıl önce yaptığı uyarılar, bugün daha da önem kazanmış durumda. Kamuoyunun bu konuda bilinçlenmesi ve projenin tüm boyutlarının tartışılması, Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıyor.