22 Nisan 2025 Salı

İTÜ'de Boykot Kafe Şoku! Öğrencilerden Sıra Dışı Protesto

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, dikkat çekici bir eylemle tüketim boykotunu gündeme taşıdı. 15 Nisan'da organize edilen "genel boykot" kapsamında, Silahhane binasının önünde bir "boykot kafe" açtılar. Bu sıra dışı protesto, öğrencilerin evlerinden getirdiği yiyecek ve içecekleri paylaşarak, tüketim alışkanlıklarına karşı bir duruş sergilemeyi amaçlıyor.

Boykot Kafe: Dayanışma ve Protestonun Merkezi

"Evden getir beraber tüket" sloganıyla hayata geçirilen boykot kafe, öğrencilerin dayanışma içinde bir araya gelerek, tüketim odaklı yaşam tarzına alternatif bir yaklaşım sunuyor. Kafede, öğrencilerin evlerinde hazırladığı kekler, börekler ve kahveler ücretsiz olarak ikram ediliyor. Bu etkinlik, sadece bir protesto değil, aynı zamanda öğrencilerin birbirleriyle kaynaşmasını ve ortak bir amaç etrafında birleşmesini sağlıyor.

Ancak, bu anlamlı etkinliğin okul yönetimi tarafından nasıl karşılandığı da merak konusu. Etkinlik sırasında okulun özel güvenlik görevlilerinin video kaydı alması, öğrencilerin endişelerini artırıyor. Bu durum, öğrencilerin ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olarak algılanabilir ve ilerleyen günlerde yeni tartışmalara yol açabilir.

Öğrencilerin boykot eylemleri, sadece belirli markalara değil, aynı zamanda genel tüketim alışkanlıklarına da bir eleştiri getiriyor. Her gün belirli markaları, 6 günde 1 de genel boykot yaptıklarını belirten bir öğrenci, "Bu boykot faaliyetleri, bizim iktidara ne kadar etkili olduğumuzu göstermenin bir yolu" şeklinde konuştu. Bu sözler, öğrencilerin boykot eylemlerini sadece bir tüketim karşıtlığı olarak değil, aynı zamanda toplumsal ve politik bir duruş olarak gördüklerini ortaya koyuyor.

Tüketim Boykotu: Küresel Bir Trend mi?

Tüketim boykotları, günümüzde giderek yaygınlaşan bir protesto biçimi haline geliyor. Özellikle genç nesiller, çevre sorunları, insan hakları ihlalleri ve ekonomik adaletsizlik gibi konularda farkındalık yaratarak, tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye çalışıyor. Bu bağlamda, İTÜ'lü öğrencilerin boykot kafesi de, küresel bir trendin yerel bir yansıması olarak değerlendirilebilir.

  • Çevre Bilinci: Tüketim boykotları, aşırı tüketimin çevreye verdiği zararlara dikkat çekerek, sürdürülebilir bir yaşam tarzını teşvik ediyor.
  • İnsan Hakları: Bazı markaların insan hakları ihlalleriyle ilişkilendirilmesi, tüketicileri boykot eylemlerine yöneltiyor.
  • Ekonomik Adalet: Tüketim boykotları, gelir dağılımındaki adaletsizliklere ve sömürüye karşı bir tepki olarak ortaya çıkabiliyor.

Bu tür eylemlerin yaygınlaşması, şirketlerin ve markaların daha şeffaf ve sorumlu davranmaya yönelmesine katkı sağlayabilir. Tüketicilerin bilinçlenmesi ve tercihlerini etik değerlere göre yapması, ekonomik sistem üzerinde önemli bir etki yaratabilir.

Boykotun Geleceği: İTÜ'de Neler Olacak?

İTÜ'lü öğrencilerin başlattığı boykot kafenin geleceği belirsizliğini koruyor. Okul yönetiminin bu eyleme nasıl bir tepki göstereceği, öğrencilerin kararlılığını etkileyebilir. Ancak, öğrencilerin dayanışma içinde hareket etmesi ve kamuoyunun desteğini alması, boykotun daha da büyümesine ve etkili olmasına yardımcı olabilir.

Öğrencilerin bu eylemi, diğer üniversitelerde de benzer girişimlere ilham verebilir. Tüketim boykotları, gençlerin toplumsal sorunlara duyarlılığını ve çözüm arayışlarını gösteren önemli bir işaret olarak değerlendirilebilir. Bu tür eylemlerin artması, toplumun genelinde tüketim alışkanlıklarının sorgulanmasına ve daha sürdürülebilir bir yaşam tarzının benimsenmesine katkı sağlayabilir.

İlgili Haberler