
İsrail'in Nükleer Gücü: İran'a Saldırı ve Türkiye'deki Solun Rolü
Ortadoğu'nun nükleer gücü olarak bilinen İsrail'in, İran'a yönelik saldırıları bölgede tansiyonu yükseltirken, Türkiye'deki sosyalist yapıların bu duruma karşı sessizliği dikkat çekiyor. İsrail'in nükleer silahlarının varlığı ve bölgedeki etkileri, Türkiye'deki sol hareketler tarafından yeterince tartışılmıyor. Bu durum, iktidarın elini güçlendirirken, muhalefetin zayıflamasına neden oluyor.
İsrail'in İran'a Saldırıları ve Nükleer Tehdit
İsrail'in, İran'a yönelik hava saldırıları, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul ediliyor. 31 Temmuz 2024'te Tahran'a düzenlenen saldırıda Hamas lideri İsmail Hamaney'in öldürülmesi ve 12 Haziran 2025'te İran'ın birçok kentinin bombalanması, iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırdı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın raporuna göre, saldırılarda Natanz nükleer tesisinde radyolojik ve kimyasal sızıntılar meydana geldi. Bu durum, bölge ülkeleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
İran, İsrail'in nükleer gücüne son vermesi halinde nükleer enerjinin barışçıl kullanımını kabul edeceğini belirtiyor. Ancak, bu açıklama Türkiye'deki medya organlarında yeterince yer bulmuyor. Bu durum, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engellerken, İsrail'in ve destekçisi ABD'nin politikalarına karşı eleştirel bir bakış açısının oluşmasını zorlaştırıyor.
Türkiye'deki Sosyalist Yapıların Rolü
Türkiye'de yapılan araştırmalar, halkın büyük çoğunluğunun İsrail'e karşı olumsuz görüşlere sahip olduğunu gösteriyor. Ancak, bu durum sosyalist yapıların eylemlerine yeterince yansımıyor. İsrail'in İran'a saldırdığı gün sadece sekiz sosyalist yapının yazılı açıklama yapması ve beş yapının İsrail konsolosluğuna yürümesi, bu alandaki eksikliği gözler önüne seriyor.
- Sosyalist yapıların, İsrail'in politikalarına karşı daha aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor.
- Filistin halkının haklarını savunmak ve İsrail'in işgaline karşı durmak, sol hareketin temel görevlerinden biri olmalı.
- Sosyalistlerin, geniş kitleleri harekete geçirecek ve kamuoyunu bilinçlendirecek eylemler düzenlemesi önemli.
Sonuç
İsrail'in nükleer gücü ve İran'a yönelik saldırıları, Ortadoğu'da yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilir. Türkiye'deki sosyalist yapıların bu tehlikeye karşı daha duyarlı olması ve kamuoyunu bilinçlendirme çabalarına ağırlık vermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerilim tırmanmaya devam edecek ve Türkiye de bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Unutulmamalıdır ki, barış ve adalet için mücadele etmek, her sosyalistin temel görevidir.