16 Mayıs 2025 Cuma

İsrail'den Suriye'ye Saldırı! Huzursuzluk Neden? Şok Detaylar!

İsrail'in Suriye'ye yönelik gerçekleştirdiği son hava saldırıları, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, bu durumun ardında yatan nedenler merak konusu oldu. Yeni Şam yönetiminin ülkedeki toplumsal ve siyasi birliği sağlama çabaları, İsrail'i neden huzursuz ediyor? İşte detaylar!

İsrail'in Suriye'ye Yönelik Saldırıları Artıyor

Suriye'de suların durulmaya başlaması, İsrail'i rahatsız etmiş gibi görünüyor. Esed rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni Şam yönetiminin, ülkedeki farklı topluluklarla uzlaşı arayışları ve siyasi birliği sağlama çabaları, İsrail'in bölgedeki çıkarlarını tehdit ediyor olabilir. Bu durum, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının artmasına neden oluyor. İsrail, Suriye'deki kaosu körükleyerek bölgedeki etkisini sürdürmeyi amaçlıyor olabilir.

Ocak ayında terör örgütü PKK/YPG üzerinden müdahale sinyali veren ancak ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle bu kozunu yitiren İsrail, mart ayında devrik rejim yanlılarının Lazkiye’deki isyanından da istediğini elde edemedi. Son olarak koruması altında olduklarını iddia ettiği, Suriye’nin güneyindeki Dürzi toplumun Şam hükümetiyle anlaşması üzerine panikleyen işgalci İsrail, cuma gecesi başta başkent Şam olmak üzere, Hama, Humus, Dera, Lazkiye ve Suveyde kırsallarında 15’ten fazla hava saldırısı düzenledi.

  • Saldırılarda, biri güvenlik görevlisi 4 kişi yaşamını yitirdi.
  • İsrail saldırılarının çoğunluğu devrik Esed rejiminin geride bıraktığı askeri üsleri ve silah depolarını hedef aldı.
  • Şam’ın doğu kırsalındaki Hareste’de bulunan askeri hastane ve 41. Alay Üssü, Şam’ın merkezindeki Kasyun Dağı çevresi, Hama’daki Şatha beldesinde bir üs ve Dera’nın kuzey kırsalındaki 175’inci Alay Üssü vurulan en önemli noktalar oldu.

Dürzi Toplumu ve İsrail İlişkisi

İsrail'in Suriye'deki Dürzi toplumuyla olan ilişkisi, bölgedeki karmaşık dengeleri gözler önüne seriyor. İsrail, uzun yıllardır Dürzi toplumunu koruma iddiasında bulunarak, bu toplulukla yakın ilişkiler kurmaya çalışmıştır. Ancak, Dürzi toplumunun Şam hükümetiyle anlaşması, İsrail'in bu politikasını zora sokmuştur. İsrail'in, Dürzi toplumunu koruma bahanesiyle Suriye'ye müdahale etme planları suya düşmüş olabilir.

Suriye Savunma Bakanlığı’nın iki beldenin yanı sıra Dürzilerin yoğunlukta olduğu Suveyde’de konuşlanmasının, İsrail’in “Dürzileri koruma” bahanesini elinden aldığı belirtiliyor. Cermana ve Eşrefiye Sahnaya’da yaşanan çatışmaların ardından Dürzi toplumunun önde gelen liderleri ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasındaki toplantıyla uzlaşıya varıldığı ilan edilmişti. Toplantının ardından Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı güvenlik güçleri, Şam yakınlarındaki iki beldenin yanı sıra Dürzilerin kalesi Suveyde’ye de konuşlanmaya başladı.

Uluslararası Tepkiler ve ABD'nin Suriye'deki Varlığı

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları, uluslararası arenada da yankı uyandırmış durumda. Birleşmiş Milletler (BM) ve çeşitli bölge ülkeleri, İsrail'in saldırılarını kınayarak, Suriye'nin egemenliğine saygı duyulması çağrısında bulundu. Ancak, İsrail'in saldırılarına karşı somut bir adım atılıp atılmayacağı belirsizliğini koruyor. Öte yandan, ABD'nin Suriye'deki askeri varlığını azaltmaya devam etmesi, bölgedeki güç dengelerini değiştiriyor. ABD'nin bu hamlesi, İsrail'in Suriye'deki hareket alanını kısıtlayabilir.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Bağımsız Soruşturma Komitesi (İİT) Başkanı Paolo Sezar Pinheiro, İsrail’in Suriye’nin egemenliğini ihlal etmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek uluslararası topluma İsrail saldırganlığını engelleme çağrısı yaptı. İsrail saldırılarına bölge ülkelerinden de tepki geldi. Arap Parlamentosu ve Suudi Arabistan merkezli Dünya İslam Birliği (Rabıta), uluslararası güçlere İsrail’i engelleme çağrısı yaparak yeni Suriye yönetimiyle dayanışma halinde olduğunu bildirdi. İsrail saldırılarını Mısır ve Ürdün de sert bir şekilde kınadı.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları, bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirirken, bu durumun uzun vadeli sonuçları merakla bekleniyor. İsrail'in bölgedeki çıkarlarını koruma ve Suriye'deki kaosu sürdürme çabaları, uluslararası toplumun tepkisine neden oluyor. Suriye'deki farklı topluluklar arasındaki uzlaşı arayışları ve siyasi birliğin sağlanması, İsrail'in bölgedeki etkisini azaltabilir. Ancak, İsrail'in saldırılarına devam etmesi, bölgedeki gerginliğin daha da artmasına yol açabilir. Bu durum, uluslararası toplumun Suriye'deki krize daha aktif bir şekilde müdahil olmasını gerektirebilir.

İlgili Haberler