İsrail'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği ve büyük tepkilere yol açan olayda, sağlık çalışanlarının katledilmesi ve toplu mezara gömülmesi iddiaları gündeme bomba gibi düşmüştü. Uluslararası kamuoyunun baskısı artarken, İsrail ordusundan flaş bir hamle geldi. Peki, bu hamle gerçek bir adım mı, yoksa sadece bir göz boyama taktiği mi?

Katliamın Detayları Ortaya Çıkmıştı

23 Mart'ta Gazze Şeridi'nin güneyindeki Tel es-Sultan'a düzenlenen saldırıda yaralananlara yardım etmek için giden 15 sağlık ve sivil savunma çalışanının ambulans ve itfaiye aracına doğrudan ateş açıldığına dair görüntüler ortaya çıkmıştı. Refah'ta hedef alınan ve cansız bedenlerine ulaşılan kişilerden bazılarının elleri bağlı, başlarına ve göğüslerine ateş açılmış, birinin başı kesik ve diğerlerinin cesetleri parçalanmış halde derin bir çukura gömüldüğü belirtilmişti.

The New York Times gazetesinin ulaştığı otopsi raporları ise olayın vahametini gözler önüne seriyordu. Rapora göre, Refah'ta öldürülen 14 sağlık ve sivil savunma çalışanından en az 6'sının göğsünden ya da sırtından, 4'ünün de başından vurulduğu tespit edilmişti. Görüntüler, İsrail askerlerinin sağlık ve sivil savunma ekiplerine bölgeye ulaşır ulaşmaz ateş açtığını gösteriyordu.

İsrail'den Şok Karar: Albay Görevden Alındı!

Olayın ardından köşeye sıkışan İsrail ordusu, katliamdan sorumlu olduğunu belirttiği 14. Tugay Komutanı Albay “T”yi kınadıklarını ve kovduklarını açıkladı. Yapılan açıklamada, konuyu araştıran diğer üst düzey komutanların da ilk incelemelerde 'hata yaptıkları' itiraf edildi.

Bu Karar Ne Anlama Geliyor?

Peki, bu karar uluslararası kamuoyunu tatmin edecek mi? Yoksa İsrail, sadece bir albayı günah keçisi ilan ederek sorumluluktan kurtulmaya mı çalışıyor? İşte akıllardaki bazı sorular:

• Albayın görevden alınması, olayın tüm sorumluluğunun ona yüklenmesi anlamına mı geliyor?
• Diğer üst düzey komutanların 'hataları' nelerdi ve bu hataların sonuçları ne olacak?
• İsrail, bu olayla ilgili bağımsız bir soruşturma başlatacak mı?

Bu soruların cevapları, İsrail'in bu olayla ilgili ne kadar samimi olduğunu gösterecek. Uluslararası toplum, İsrail'den şeffaf bir soruşturma ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını bekliyor.

Sonuç olarak, İsrail'in albayı görevden alması önemli bir adım olsa da, olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması gerekiyor. Aksi takdirde, bu karar sadece bir PR hamlesi olarak kalacak ve uluslararası kamuoyunun vicdanını rahatlatmaya yetmeyecektir.