
Fatih Altaylı'ya ŞOK Sözler: Akit Yazarından 'Eline Sağlık' Göndermesi!
Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanmasının ardından dikkat çeken bir açıklama yaptı. Karahasanoğlu, Altaylı'nın tutuklanmayı "hak ettiğini" savunarak, "Bize düşen, Hakim Bey'e 'eline sağlık' demektir" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Karahasanoğlu'ndan Şaşırtan Açıklamalar
Ali Karahasanoğlu, yazısında Fatih Altaylı ile geçmişte yaşadıkları hukuki süreçlere de değindi. Akit'in daha önce Altaylı'ya tazminat ödemek durumunda kaldığını hatırlatan Karahasanoğlu, Altaylı'nın Şeyh Ahmet Yasin hakkındaki iddialarına da sert tepki gösterdi. Karahasanoğlu, "Şeyh Ahmet Yasin için, 'Filistin Kurtuluş Örgütü'nü bitirmek için İsrail'in kontrolünde HAMAS'ı kurdu' ahlaksızca iftirasını attı" dedi.
Karahasanoğlu, bu iftiraya verdikleri cevap üzerine Altaylı'nın kendilerini mahkemeye verdiğini ve mahkemenin de Altaylı'yı haklı bulduğunu belirtti. Bu durumun, Altaylı'nın tutuklanmasını değerlendirirken önemli bir arka plan oluşturduğunu vurguladı.
28 Şubat ve Benzer Savunmalar
Karahasanoğlu, yazısında 28 Şubat sürecinde yapılan savunmalara da gönderme yaparak, "Hırsızın, hırsızlığını kabul ettiği nerede görülmüş. Katilin cinayeti kabul ettiği nerede görülmüş" ifadelerini kullandı. Altaylı'nın "Cumhurbaşkanlığını tehdit niyetim yoktu" şeklindeki savunmasını eleştiren Karahasanoğlu, Altaylı'nın tutuklanmayı çoktan hak ettiğini savundu.
Karahasanoğlu, Altaylı'nın başörtülü bir öğrenciye yönelik sözlerini ve "Eline sağlık" dediği bir olay nedeniyle daha önce tutuklanması gerektiğini belirtti. Karahasanoğlu'nun bu sert açıklamaları, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konularında yeni bir tartışma başlattı.
Sonuç
Ali Karahasanoğlu'nun Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına yönelik açıklamaları, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bir kesim, Karahasanoğlu'nun ifadelerini desteklerken, diğer bir kesim ise basın özgürlüğünün önemine vurgu yaparak, bu tür açıklamaların kabul edilemez olduğunu savundu. Bu olay, Türkiye'deki ifade özgürlüğü sınırları ve hukuki süreçlerin işleyişi hakkında önemli soruları gündeme getirdi. Bu tartışmaların, ilerleyen günlerde daha da alevlenmesi bekleniyor.