Eskişehir'de KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) Eskişehir Şubeler Platformu, 19 Mart sonrasında düzenlenen eylemlere katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencileri ve gençlerin serbest bırakılmasını talep etti. Platform, tutuklu gençlerin cezaevlerinde insanlık dışı muamelelere maruz kaldığı iddialarına dikkat çekerek, işkence ve kötü muamele iddialarının bağımsız bir şekilde soruşturulmasını istedi.
Öğrencilere Destek Yürüyüşü ve Talepler
KESK Eskişehir İl Temsilciliği adına basın açıklamasını okuyan Tarım Orkam Sen Eskişehir İl Temsilcisi Osman Emre İnselöz, düşüncelerini özgürce ifade eden gençlerin ülkenin vicdanı olduğunu ancak bu vicdanın bugün demir parmaklıklar ardına konulduğunu söyledi. Üniversite öğrencilerinin, 19 Mart sonrası Türkiye'nin dört bir yanındaki gösteri ve eylemlere katıldıkları için tutuklandığını belirten İnselöz, bu gençlerin cezaevlerinde insanlık dışı koşullara maruz bırakıldığı, fiziksel ve psikolojik şiddet, işkence ve tacize uğradığı yönündeki kamuoyuna yansıyan bilgilerin vahim olduğunu vurguladı.
İnselöz, iktidarın yargının bağımsız ve tarafsız olduğuna dair açıklamalarına rağmen, 300'den fazla öğrencinin tutuklanmasının soru işaretleri yarattığını dile getirdi. Öğrencilerin hırsızlık, cinayet, kara para aklama, rüşvet gibi suçlar işlemediğini, sadece anayasal haklarını kullanarak barışçıl gösterilere katıldıklarını ifade etti. İnselöz, gençlerin kayyum atamalarına, YÖK sultasına karşı üniversitelerinin özerkliğini savunduklarını, barınma, yemek ve okul masraflarının artmasına tepki gösterdiklerini, diplomalı işsiz olmak istemediklerini ve liyakatin esas alınmasını talep ettiklerini kaydetti.
KESK'ten Öğrencilere Tam Destek
KESK olarak gençlerin haklı taleplerinin ve mücadelelerinin yanında olduklarını belirten İnselöz, onların eğitim haklarını ve geleceklerini savunmak için aldıkları kararlara saygı duyduklarını ifade etti. EĞİTİM SEN'in 25 Mart'taki 1 günlük hizmet üretmeme eylemini hatırlatan İnselöz, öğrencilerin eğitim hakkına sahip çıkmaya ve mücadelelerine katkı sunmaya devam edeceklerini söyledi. Bu mücadelenin ağır bedelleri olabileceğini bildiklerini ancak bedeli ne olursa olsun öğrencilerin yanında olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Gelecek Gençlerle Yazılır
Gençliğe uygulanan her baskının ülkenin geleceğini tehdit eden bir gölge olduğunu ifade eden İnselöz, cezaevlerinde tutulan öğrencilerin 2911 sayılı yasaya muhalefet etmiş olsalar bile düşman hukukuna tabi tutulmalarının kabul edilemez olduğunu söyledi. Üniversite öğrencilerinin ve gençlerin ülkenin geleceği olduğunu hatırlatan İnselöz, geleceğin korkuyla değil, gençlere duyulan güvenle yazılacağını belirtti. İnselöz, ülkeyi yönetenlere ve yargı mercilerine seslenerek, tutuklu öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını, işkence ve kötü muamele iddialarının bağımsız bir şekilde soruşturulmasını ve sorumlulardan hesap sorulmasını istedi. Ayrıca, üniversitelerdeki polis ablukasının ve YÖK eliyle başlatılan soruşturmaların sonlandırılması çağrısında bulundu.
Bu olay, Türkiye'deki öğrenci hareketlerinin ve ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. KESK'in bu konudaki kararlı duruşu ve öğrencilere verdiği destek, geleceğin teminatı olan gençlerin haklarının korunması adına umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor. Umuyoruz ki yetkililer, bu çağrıları dikkate alarak gerekli adımları atacak ve gençlerin özgürce eğitim alabileceği, fikirlerini ifade edebileceği bir ortamın yaratılmasına katkı sağlayacaktır.