
Çukurova Alarm Veriyor! 2030'da Susuz Mu Kalacağız?
Türkiye'nin en önemli tarım bölgelerinden biri olan Çukurova, büyük bir susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya. Güney Koreli bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, Adana ve Mersin'in 2030 yılında içme suyu kaynaklarının tükeneceği ve "Sıfır Günü Kuraklığı" olarak adlandırılan bir durumla karşı karşıya kalabileceğini ortaya koydu. Bu durum, bölgedeki çiftçiler ve uzmanlar arasında büyük endişe yaratıyor.
Çukurova'yı Bekleyen Tehlike: Sıfır Günü Kuraklığı
Araştırma sonuçlarına göre, 2030 yılında Adana ve Mersin'de içme suyu kaynakları tamamen tükenebilir. Bu durum, özellikle tarım sektörü için büyük bir darbe anlamına geliyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Türkiye'deki tatlı su kaynaklarının %77'sinin tarımsal üretimde kullanıldığını belirterek, önümüzdeki yıllarda beklenen kar yağışının olmaması durumunda ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini vurguladı.
Uzmanlardan Acil Önlem Çağrısı
Uzmanlar, tarımda su kullanımını azaltmak için modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle damlama sulama sistemlerine geçilmesi, su tasarrufu sağlamak ve verimliliği artırmak açısından büyük önem taşıyor. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) bu yıl Çukurova'da ikinci ürün ekimini yasaklaması, su kıtlığının ne kadar ciddi bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor.
Ziraat Mühendisi Tuğçe Tuzcu, yeraltı su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasının büyük önem taşıdığını vurguluyor. Çiftçilerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Tuzcu, su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Su Kıtlığına Karşı Alınması Gereken Önlemler
Peki, bu tehlikeye karşı neler yapılabilir?
- Damlama sulama sistemlerine geçilmeli: Vahşi sulama yöntemleri yerine damlama sulama, suyun daha verimli kullanılmasını sağlar.
- Su kanalları iyileştirilmeli: Açık kanallardan su kaybı önlenmeli, kapalı sistemlere geçilmelidir.
- Yeraltı su kaynakları korunmalı: Yeraltı sularının aşırı kullanımı engellenmeli, kaynakların korunmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
- Bilinçli su tüketimi teşvik edilmeli: Bireysel olarak su tasarrufuna dikkat edilmeli, gereksiz su kullanımından kaçınılmalıdır.
Çevre ve İklim Değişikliği Uzmanı Oğuz Şahin, barajların çokluğunun su kıtlığının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini belirterek, suyun verimli kullanılmasının önemine dikkat çekiyor. Şahin, bireysel farkındalığın artırılması gerektiğini ve gereksiz su kullanımından kaçınılması gerektiğini vurguluyor.
Çukurova'yı bekleyen susuzluk tehlikesi, Türkiye'nin tarım geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Ancak, alınacak doğru önlemler ve yapılacak bilinçli su yönetimi ile bu tehlikenin üstesinden gelinebilir. Unutmayalım ki, su hayattır ve onu korumak hepimizin sorumluluğundadır.