Akkuyu Nükleer Santrali'nde Şok Gelişme: Hisse Satışı Komplosu Mu?
Gündem

Akkuyu Nükleer Santrali'nde Şok Gelişme: Hisse Satışı Komplosu Mu?


07 July 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 07 July 2025

Rusya'nın devlet nükleer enerji şirketi Rosatom'un, Mersin'de inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki yüzde 49'luk hissesini satma kararı alması, Türkiye'de ve uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Henüz faaliyete geçmeyen santral için alınan bu ani karar, çeşitli spekülasyonlara ve komplo teorilerine zemin hazırladı.

Akkuyu Üzerine Kirli Oyunlar Mı Dönüyor?

Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, TV100 kanalında Başak Şengül'ün programına katılarak Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Yaycı, özellikle ABD'li eski CIA ajanı Michael Rubin'in Türkiye'yi hedef alan provokatif yazılarına ve Rosatom'un sürpriz satış kararına dikkat çekti. Yaycı'ya göre, Akkuyu'ya dair uluslararası alanda organize bir kampanya yürütülüyor.

Yaycı, "Sadece Rubin de söylemiyor zaten. Müthiş bir kampanya yapılıyor yurtdışında Akkuyu'ya dair. Michael Rubin bunların elebaşlarından biri olduğu için buna işaret ettik. Yoksa sadece Rubin'in yazdığı bir konu değil bu. Bunu FETÖ'cüler de yazıyor," ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Akkuyu Nükleer Santrali'nin hedefte olduğu yönündeki endişeleri daha da artırdı.

Türkiye'nin nükleer santral üzerinden enerji bağımsızlığı kazanmasının bazı çevreler tarafından istenmediğini vurgulayan Yaycı, "Türkiye'nin güçlenmesini kimse istemez. Nükleer santralden elektrik üreterek enerji bağımsızlığı kazanmasını da istemiyorlar. Baktık ki bunlar yazılırken bir anda Rusya, durduk yere 'yüzde 49 hissemi satıyorum' dedi. Yüzde 49'unu satma kararı alıyor Rosatom; 'yüzde 51'i bende kalsın' diyor, satış gerekçesi olarak da 'finansmana ihtiyacım var' diyor," şeklinde konuştu.

Rusya'nın Hamlesi Şüpheleri Artırıyor

Yaycı, ortada böyle bir gündem yokken satış kararının açıklanmasının dikkat çekici olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Ortada hiç böyle bir konu yokken. Gündeme birden bu geliyor. O zaman bizim de içimize kurt düşüyor. Rusya'nın İsrail'le stratejik müttefik olduğunu herkes biliyor. Yani İsrail ile Rusya'nın arası hiçbir zaman bozulmaz. Bozulmadı bugüne kadar. Suriye'de hava sahasını Türkiye'ye açmayan Rusya, İsrail'e her zaman açıyordu. İsrail İran'ı vurduğunda da hiçbir tepki göstermediler. Bugüne kadar bir Rus askerinin İsrail'e ait herhangi bir unsura taş attığı görülmemiştir. Michael Rubin ve FETÖ'cüler 'İran'dan sonra hedef Türkiye ve Akkuyu' diyorken, Rusların santrali satışa çıkarması insanın aklına kurt düşürüyor.”

Bu şüpheleri destekleyen bir diğer nokta ise, Michael Rubin'in daha önce yaptığı provokatif açıklamalar. Rubin, Türkiye'nin NATO üyeliğinin olası bir Türkiye-İsrail geriliminde zorluk yaratacağını ve İsrail'in Akkuyu Nükleer Santrali'ni vurabileceğini iddia etmişti. Bu tür açıklamalar, Akkuyu üzerindeki baskıyı artırırken, Rosatom'un hisse satış kararı ile birleşince, akıllara çeşitli komplo teorilerini getiriyor.

Türkiye Ne Yapmalı?

Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı için kritik bir öneme sahip. Bu nedenle, santralin güvenliği ve geleceği konusunda titizlikle hareket etmek gerekiyor.

  • Hükümetin, Rosatom'un hisse satış kararının arkasındaki nedenleri derinlemesine araştırması,
  • Uluslararası alanda Akkuyu'ya yönelik yürütülen kampanyalara karşı etkili bir şekilde mücadele etmesi,
  • Santralin güvenliğini en üst düzeye çıkaracak önlemler alması büyük önem taşıyor.

Akkuyu Nükleer Santrali'ndeki hisse satışı kararı, Türkiye'nin enerji politikaları ve bölgesel güvenlik dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu süreçte, Türkiye'nin milli çıkarlarını koruyacak şekilde hareket etmesi ve olası tehditlere karşı hazırlıklı olması gerekiyor.