Ekonomik dalgalanmaların etkisiyle birçok şirket zor durumda kalırken, bir zamanların vergi rekortmeni olan Karataş Grup da konkordato ilan etti. 67 yıllık köklü geçmişe sahip olan ve demir-çelik sektöründe önemli bir yere sahip olan şirketin yaşadığı bu durum, iş dünyasında şok etkisi yarattı. Peki, bu ani düşüşün ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar…

Karataş Grup'un Yükselişi ve Düşüşü

İstanbul'da bir aile şirketi olarak kurulan Karataş Grup, kısa sürede büyüyerek Türkiye'nin önde gelen demir-çelik firmalarından biri haline geldi. Lojistik ve imalat alanlarında da faaliyet gösteren grup, 2016 yılında Kurumlar Vergisi'nde Gemlik'te 7. sırada yer alarak vergi rekortmeni olmuştu. Ancak, son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılar şirketi derinden etkiledi ve konkordato başvurusunda bulunmak zorunda kaldı.

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 15 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla Karataş Grup için konkordato süreci başlattı ve 3 aylık geçici mühlet kararı verdi. Bu karar, şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi için bir fırsat sunsa da, alacaklıların itiraz süreci ve şirketin yeniden yapılanma çabaları yakından takip edilecek.

Konkordato Süreci ve Alınan Tedbirler

Konkordato süreciyle birlikte mahkeme, Karataş Grup'un tüm şirketleri için bir dizi tedbir kararı aldı. Bu kararlar şunları içeriyor:

• Şirketin ve ortakların adına kayıtlı tüm taşınır ve taşınmaz malların üçüncü şahıslara devri mahkeme kararı olmaksızın yasaklandı.
• Şirketlerin rehin tesisi, kefil olma, taşınmaz devri ve karşılıksız tasarruflarda bulunmalarına kısıtlama getirildi.
• 15 Mayıs 2025 tarihinden itibaren şirketler hakkında hiçbir icra veya iflas takibi yapılamayacak.
• Mevcut haciz, muhafaza ve ihtiyati tedbir işlemleri durduruldu.

Mahkemenin bu kararları, şirketin varlıklarını koruma altına alarak konkordato sürecinin daha sağlıklı yürütülmesini amaçlıyor. Ancak, alacaklıların itiraz hakları saklı tutulurken, sürecin ilerleyişi belirsizliğini koruyor.

Sektördeki Etkileri ve Beklentiler

Karataş Grup'un konkordato ilan etmesi, demir-çelik sektöründe de yankı uyandırdı. Bir zamanlar sektörün önde gelen oyuncularından biri olan şirketin yaşadığı bu durum, diğer firmalar için de bir uyarı niteliği taşıyor. Ekonomik dalgalanmaların şirketler üzerindeki etkileri göz önüne alındığında, finansal yönetim ve risk analizinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Karataş Grup'un konkordato sürecinden nasıl çıkacağı ve yeniden yapılanma çalışmalarında ne kadar başarılı olacağı merak konusu. Şirketin alacaklılarla anlaşma sağlaması, finansal yapısını güçlendirmesi ve rekabetçi bir strateji geliştirmesi, geleceği açısından kritik öneme sahip olacak.

Sonuç olarak, Karataş Grup'un konkordato ilanı, Türkiye ekonomisinin kırılganlığını ve şirketlerin zorlu koşullara uyum sağlama zorunluluğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Şirketin yeniden ayağa kalkması ve sektördeki yerini yeniden kazanması, hem çalışanları hem de iş ortakları için büyük önem taşıyor. Süreç yakından takip edilirken, benzer durumda olan diğer şirketler için de bir ders niteliği taşıyor.