Türkiye'nin Faiz Kabusu: 50 Milyar Doları Aştı! Rekor Mu Geliyor?
Finans

Türkiye'nin Faiz Kabusu: 50 Milyar Doları Aştı! Rekor Mu Geliyor?


10 November 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 10 November 2025

Türkiye ekonomisi için kritik bir eşik aşıldı. Hazine'nin 12 aylık kümülatif faiz ödemesi, 2025 Ekim ayı itibarıyla 49,9 milyar dolara ulaşarak son 20 yılın en yüksek seviyesini gördü. Bu durum, ekonomistler arasında endişe yaratırken, vatandaşlar da geleceğe dair belirsizliklerle karşı karşıya.

Faiz Ödemelerindeki Şok Artışın Nedenleri

2021 yılında yaklaşık 18 milyar dolar olan yıllık faiz ödemesi, sadece dört yıl içinde neredeyse üçe katlandı. Bu hızlı yükselişin arkasında yatan temel nedenler ise şöyle sıralanıyor:

  • Borçlanma maliyetlerinin yükselmesi: Küresel faiz artışları ve Türkiye'nin risk primi, borçlanma maliyetlerini önemli ölçüde artırdı.
  • Döviz kurundaki artış: Türk lirasının değer kaybetmesi, döviz cinsinden borçların TL karşılığını yükseltti.
  • Bütçe açığındaki genişleme: Kamu harcamalarındaki artış ve gelirlerdeki yetersizlik, bütçe açığını büyüttü ve daha fazla borçlanmaya yol açtı.

Ekonomistler, bu üç faktörün bir araya gelmesiyle faiz ödemelerinde adeta bir patlama yaşandığını belirtiyor. Özellikle 2023 sonrası yaşanan keskin yükseliş, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Küresel Etki ve İç Dinamikler

Son yıllarda dünya genelinde faiz oranlarının yükselmesi, gelişmekte olan ülkelerin borçlanma maliyetlerini artırdı. Türkiye'de ise bu sürece yüksek iç borçlanma faizleri ve artan finansman ihtiyacı da eklendi. Bu durum, Hazine’nin borçlanma stratejisinde faiz yükünü kaçınılmaz olarak yukarı taşıdı. Faiz ödemeleri ABD doları cinsinden hesaplandığında, kurun etkisi de öne çıkıyor. Türk lirasının son yıllardaki değer kaybı, döviz bazlı borçların TL karşılığını yükseltti. Böylece ödenen faiz miktarı dolar cinsinden de ciddi artış gösterdi. Ekonomistler bu durumu “çift yönlü baskı” olarak nitelendiriyor: Hem faiz oranları arttı hem de kur yükseldi.

Bütçe Dengeleri ve Gelecek Beklentileri

Faiz ödemelerinin hızla artması, Hazine bütçesinin en önemli kalemlerinden biri haline geldi. Uzmanlara göre faiz giderleri artık yalnızca finansal bir gösterge değil, bütçe disiplini ve mali sürdürülebilirlik açısından da kritik bir parametre. Bütçede faiz dışı harcamalar artarken, borçlanma maliyetinin bu düzeye çıkması mali alanı daraltıyor.

Peki, önümüzdeki dönemde neler bekleniyor? Uzmanlar, 2026 yılı itibarıyla faiz yükünün seyrinin üç temel faktöre bağlı olacağını vurguluyor:

  • Politika faizi ve iç borçlanma oranları
  • Döviz kuru hareketleri
  • Yeni borçlanma miktarı ve vadesi

Bu faktörlerde yaşanacak olumlu gelişmeler, faiz ödemelerinde bir denge sağlayabilir. Ancak mevcut koşullar, yüksek faizli borçlanma döneminin etkilerinin 2026'ya kadar devam edeceğini gösteriyor.

Türkiye'nin faiz ödemelerindeki bu rekor artış, ekonomideki kırılganlıkları daha da belirgin hale getiriyor. Hükümetin alacağı önlemler ve uygulayacağı politikalar, önümüzdeki dönemde bu tablonun nasıl değişeceğini belirleyecek. Vatandaşlar ise ekonomik gelişmelerin kendi yaşamlarına etkilerini yakından takip etmeye devam edecek.