Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, göreve geldiği günden bu yana döviz rezervlerini artırma çabaları, son dönemde yaşanan hızlı düşüşlerle sekteye uğradı. 19 Mart'ta başlayan güven krizi ve ardından gelen 52.5 milyar dolarlık rezerv kaybı, Bakan Şimşek'i yeniden ABD'ye yatırımcı arayışına itti. Peki, bu turda neler konuşuldu ve kayıpların önüne geçilebilecek mi?

Şimşek'in ABD Turu: Yatırımcıları İkna Çabaları

Bakan Şimşek, ABD'de katıldığı G20, IMF ve Dünya Bankası Bahar toplantılarında, yatırımcılara Türkiye ekonomisinin yolunda olduğunu anlatmaya çalıştı. New York-Washington hattında yapılan toplantılarda, uygulanan programın başarılı bir şekilde ilerlediği vurgulandı. Ancak, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması gibi siyasi gelişmelerin yatırımcılar üzerindeki etkisi göz ardı edildi mi?

Şimşek, 4 trilyon doları yöneten yatırım devleriyle bir araya gelerek, kredi derecelendirme kuruluşları ve ABD merkezli doğrudan yatırımcılarla görüştü. Barclays, Jefferies, JP Morgan ve Bank of America'nın düzenlediği toplantılarda, Türkiye ekonomisine dair bilgilendirmelerde bulundu. Ayrıca, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve IMF Başkanı Kristalina Georgieva ile de bir araya geldi.

19 Mart Krizi ve Ekonomiye Etkileri

Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart 2025'te gözaltına alınıp tutuklanması, Türkiye ekonomisinde ciddi dalgalanmalara neden oldu. Bu gelişme, siyasi belirsizlikleri artırarak yatırımcı güvenini sarstı ve ekonomik göstergelerde olumsuz etkiler yarattı. Merkez Bankası, piyasaları stabilize etmek amacıyla döviz satışı gerçekleştirdi ve faiz oranlarını artırdı.

• İlk üç gün içinde yaklaşık 26 milyar dolar rezerv kullanıldı.
• Bugüne kadar Merkez Bankası’nın TL desteği için döviz piyasasına müdahalesi 52.5 milyar dolar olarak hesaplandı.
• Döviz ve faizdeki artış ile milli gelirde yaşanmasını beklenen düşüşün, kamu ve özel kesim üzerinde 2 trilyon liralık ek yük yarattığı tahmin ediliyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’deki siyasi belirsizliklerin kredi notlarını olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Sonuç: Güven Kaybı Telafi Edilebilecek mi?

Bakan Şimşek'in ABD turu, yatırımcıların güvenini yeniden kazanma ve ekonomik istikrarı sağlama çabalarının bir parçasıydı. Ancak, 19 Mart krizi ve sonrasında yaşanan rezerv kayıpları, ekonomik programın başarısı hakkında soru işaretleri yarattı. Siyasi istikrarın sağlanması ve yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesi, Türkiye ekonomisinin geleceği için kritik öneme sahip. 52.5 milyar dolarlık rezerv kaybının telafisi ve ekonomideki olumsuz etkilerin giderilmesi için atılacak adımlar merakla bekleniyor.