Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye'nin ilk İklim Kanunu hakkında merak edilenleri 14 soru ile yanıtladı. Afetlerden enerji kaynaklarına, tarımdan hayvancılığa kadar birçok sektörü etkileyecek olan bu kanunla ilgili tüm detaylar ve dikkat çeken açıklamalar haberimizde!
İklim Kanunu Ne Amaçlıyor?
İklim Kanunu ile iklim değişikliğinin neden olduğu afetlerin yıkıcı etkilerine karşı daha dirençli şehirler oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikiyle doğa dostu üretim, biyoçeşitlilik ve yeşil alanların korunması amaçlanıyor. Su ve gıda güvenliğinin artırılması için alınması gereken tedbirler de bu yasal düzenleme ile güvence altına alınacak.
- Afet risklerinin azaltılması
- Doğa dostu üretimin teşviki
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi
- Su ve gıda güvenliğinin sağlanması
Ekonominin, şehirlerin, tarım ve gıda başta olmak üzere kritik sektörlerin iklim krizinden en az etkilenmesi için yapılacak düzenlemeleri içeren kanun teklifi ile yerel ve ulusal eylem planlarının hazırlanması sağlanacak. Bu sayede, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve Yeşil Büyüme stratejisi desteklenecek.
2027'ye Kadar Eylem Planı Hazırlama Zorunluluğu
Bakanlık, İklim Kanunu'nun tarım, hayvancılık, enerji, sanayi gibi sektörleri ilgilendirdiğini ve bu sektörlerin çevre dostu bir yapıya kavuşturulacağını belirtti. Ayrıca, her ilin valisinin başkanlığında ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri ile koordinasyon kurulunun oluşturulacağını ve ilgili kurumların 31 Aralık 2027 tarihine kadar kendi eylem planlamalarını yapmaları gerektiğinin altını çizdi.
Bu eylem planları, illerin ve sektörlerin iklim değişikliğine karşı direncini artırmayı ve sürdürülebilir bir geleceğe hazırlanmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, enerji verimliliği projeleri, yenilenebilir enerji yatırımları, atık yönetimi sistemleri ve sürdürülebilir tarım uygulamaları gibi çeşitli adımlar atılması bekleniyor.
İddialara Yanıt: Hayvancılık ve Böcek Bazlı Beslenme
Bakanlık, İklim Kanunu ile ilgili çıkan bazı iddialara da açıklık getirdi. Özellikle, hayvancılığın ortadan kaldırılacağı ve böcek bazlı bir beslenme düzenine geçileceği yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Bakanlık yetkilileri, "Hiçbir şekilde hayvancılığın ortadan kaldırılacağı, sürdürülebilir protein adı altında böcek bazlı bir beslenme düzenine geçileceği gibi bir durum söz konusu olmayıp bu iddialar tamamen hayal ürünüdür. Kanun aksine, organik tarımı ve hayvancılığı desteklemekte ve bu yaklaşımı gıda güvenliği bağlamında öncelemektedir." ifadelerini kullandı.
Ayrıca, kanunda vatandaştan vergi alınmasına yönelik bir düzenlemenin bulunmadığı da belirtildi. Bu açıklamalar, kamuoyunda oluşan bazı endişeleri gidermeyi ve kanunun doğru anlaşılmasını sağlamayı amaçlıyor.
Türkiye'nin ilk İklim Kanunu, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda atılan bu adım, ülkenin sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmasına katkı sağlayacak. Ancak, kanunun uygulanması ve hedeflere ulaşılması için tüm paydaşların işbirliği ve koordinasyonu büyük önem taşıyor. 31 Aralık 2027 tarihine kadar yapılması gereken eylem planları, bu sürecin kritik bir aşamasını oluşturuyor ve başarılı bir iklim politikası için sağlam bir temel oluşturmayı amaçlıyor.