Antalya'da yaşanan akılalmaz olayda, Nazmiye Ş. isimli bir kadın, mahallede oyun oynayan 6 çocuğun üzerine benzin dökerek yakmaya kalkıştı. Çocukların çığlıkları üzerine olay yerine koşan bir çift, faciayı son anda engelledi. Ancak mahkemenin kararı, olayın vahametine rağmen ceza verilmemesi yönünde oldu. Bu karar, toplumda büyük bir infial yarattı.

Antalya'da Yaşanan Korkunç Olay

Olay, Antalya'nın Kepez ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, apartmana yeni taşınan Nazmiye Ş., 28 Mayıs tarihinde mahallede oyun oynayan 6 çocuğun üzerine benzin döktü. Çocukları yakmaya çalışan kadını, çocukların çığlıklarını duyan Aynur ve Alihan Ç. çifti engelledi. Elindeki çakmağı düşüren kadın, bu sefer de bıçakla etraftakilere saldırmaya başladı. Daha sonra apartmanın çatısına çıkarak intihar girişiminde bulunan Nazmiye Ş., polis, itfaiye ve sağlık ekiplerinin 4 saatlik çabası sonucu ikna edilerek indirildi.

Olayın ardından gözaltına alınan Nazmiye Ş., "7 kez kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklandı. Ancak Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda sanığın cezai ehliyetinin olmadığına karar verildi.

Mahkeme Kararı ve Toplumsal Tepkiler

Mahkeme, sanığın "cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak düzeyde psikotik bozukluk" tanısı bulunduğu gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Bu karar, mağdur ailelerin ve toplumun büyük tepkisini çekti. Aileler, kararın istinafa taşınacağını ve adalet arayışlarının süreceğini belirtti.

Mağdur ailelerin avukatı Abbas Doğan, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, "Henüz çocuk yaşta evlatların hayatına kasteden bir saldırı nedeniyle açılan davada, mağdur ailelerin aylarca süren adalet arayışı dün büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştır. Mahkeme, sanığın akıl hastalığı bulunduğu gerekçesiyle ‘ceza verilmesine yer olmadığı' kararı vermiştir. Bu karar, yalnızca mağdurları değil, bu olaya tanıklık eden herkesi derinden yaralamıştır." ifadelerini kullandı.

Mağdur Ailelerin Feryadı

Üzerine benzin dökülen çocuklardan ikisinin babası Özer D., karara tepki göstererek, "Bu kararı doğru bulmuyorum. 10 çocuğun üstüne benzin dökülüp öldürmeye teşebbüsten sadece 1 yıl içeride kalıyor, sonra davalar sürüyor, en sonunda serbest kalıyor. Çocuklarımız çok şükür sağlam ama illa birinin ölmesi mi gerekiyordu? Kadının ceza almasını istiyoruz. Olayın istinaftan dönüp yeniden yargılanmasını talep ediyoruz. Çocuklar hâlâ korkuyor, ‘baba gelecek mi' diye soruyorlar. Ceza almasını istiyoruz ve dışarıda gezmesini istemiyoruz." şeklinde konuştu.

Çocuklardan birinin annesi Semra K. ise, "Ceza almasını istiyoruz, hâlâ çocuklarımız ve biz korkuyoruz. Dışarıda rahat değiliz" dedi. Olayda 3 çocuğu zarar gören Aynur Ç. de, "Bu kararı kabul etmiyoruz, adalet istiyoruz. Korku içinde yaşamak istemiyoruz, çocuklarım hâlâ korkuyor. Mahkemenin kararından sonra psikolojim daha da bozuldu. Bir an önce tekrar cezaevine girmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.

Bu üzücü olay, akıllara çocukların güvenliği ve adalet sisteminin işleyişi hakkında önemli soruları getiriyor. İşte o sorulardan bazıları:

• Bu tür olayların önüne geçmek için neler yapılabilir?
• Akıl sağlığı sorunları olan bireylerin topluma kazandırılması için ne gibi çalışmalar yapılmalı?
• Mahkeme kararlarının toplum vicdanını zedelemesinin önüne nasıl geçilebilir?

Antalya'da yaşanan bu dehşet verici olay ve ardından verilen karar, toplumda derin bir yara açtı. Mağdur ailelerin adalet arayışı devam ederken, yetkililerin bu konuya hassasiyetle yaklaşması ve gerekli önlemleri alması bekleniyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hep birlikte sorumluluk almalı ve çocuklarımızın güvenliği için elimizden geleni yapmalıyız.