Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, ABD'nin kredi notunu "Aaa"dan "Aa1"e düşürerek piyasaları sarstı. Bu beklenmedik hamle, ABD ekonomisi ve küresel finans piyasaları üzerinde önemli yankılar uyandırdı. Kredi notu görünümünün ise "negatif"ten "durağan"a çevrilmesi, gelecekte daha fazla not indiriminin olası olmadığına işaret ediyor. Ancak bu durum, ABD ekonomisinin içinde bulunduğu zorlu durumu gözler önüne seriyor.

Kredi Notu Neden Düşürüldü?

Moody's'in açıklamasına göre, not indiriminin temel nedeni, son 10 yılda kamu borcu ve faiz ödeme oranlarının benzer derecelendirmeye sahip ülkelere kıyasla önemli ölçüde yüksek seviyelere çıkması. ABD yönetimleri ve Kongre'nin, büyük yıllık mali açıklar ve artan faiz maliyetleri eğilimini tersine çevirecek önlemler üzerinde anlaşmaya varamaması da bu kararda etkili oldu.

• Kamu borcunun artması
• Faiz ödeme oranlarının yükselmesi
• Mali açıkların kontrol altına alınamaması

Moody's, mevcut mali tekliflerin zorunlu harcamalarda ve açıklarda uzun vadeli önemli azalmalar sağlayacağına inanmıyor. Bu durum, gelecekte daha büyük açıkların ve artan borç yükünün habercisi olarak değerlendiriliyor.

Ekonomik Beklentiler ve Riskler

Moody's, gelecek on yıl boyunca hükümet gelirlerinin genel olarak sabit kalmasını ve daha büyük açıkların beklenmesini öngörüyor. Bu durum, ABD'nin mali performansının kendi geçmişine ve diğer yüksek notlu ülkelere kıyasla kötüleşmesine neden olabilir. Ancak, ABD ekonomisinin büyüklüğü, esnekliği ve dinamizmi ile doların küresel rezerv para birimi olarak rolü gibi istisnai kredi güçlerini koruduğu da vurgulanıyor.

ABD ekonomisi yüksek gümrük tarifelerine uyum sağladıkça GSYH büyümesinin kısa vadede yavaşlaması muhtemel olsa da ülkenin uzun vadeli büyümesinin önemli ölçüde etkilenmesi beklenmiyor. Bu, ekonominin toparlanma potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyor, ancak kısa vadede bazı zorlukların yaşanabileceği de unutulmamalı.

Borç ve Açıkların Geleceği

Son 10 yılda ABD'nin federal borcunun sürekli mali açıklar nedeniyle keskin bir şekilde yükseldiğine dikkat çekiliyor. Federal harcamalar artarken vergi indirimlerinin hükümet gelirlerini azalttığı belirtiliyor. Vergilendirme ve harcamalarda ayarlamalar yapılmadığı takdirde, bütçe esnekliğinin sınırlı kalması bekleniyor.

Ülkede 2024 yılında toplam harcamaların yaklaşık yüzde 73'ünü oluşturan zorunlu harcamaların faiz giderleri de dahil olmak üzere 2035 yılına kadar yaklaşık yüzde 78'e yükselmesi öngörülüyor. 2017 vergi indirimlerinin uzatılması halinde gelecek 10 yılda açığın yaklaşık 4 trilyon dolar artacağı tahmin ediliyor. Moody's, 2024'te Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 6,4'ü olan federal açığın 2035'te yüzde 9'a çıkmasını bekliyor. Aynı dönemde federal borç yükünün de GSYH'nin yüzde 98'inden yüzde 134'üne yükseleceği öngörülüyor.

Moody's'in bu kararı, ABD ekonomisinin geleceği ve borç yönetimi konusunda ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Hükümetin bu durumu ele almak için atacağı adımlar, ülkenin ekonomik istikrarı için kritik öneme sahip olacak. Piyasaların tepkisi ve yatırımcıların güveni, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.