İmalat PMI Alarm Veriyor! Ekonomide Tehlike Çanları mı Çalıyor?
Ekonomi

İmalat PMI Alarm Veriyor! Ekonomide Tehlike Çanları mı Çalıyor?


03 November 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 03 November 2025

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI anketinin Ekim 2025 dönemi sonuçları açıklandı. Eşik değer olan 50'nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, eylülde 46,7 olan manşet PMI ekimde hafif bir düşüşle 46,5'e gerileyerek son 3 ayın en düşük değerini aldı. Bu durum, Türkiye ekonomisi için önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Peki, bu düşüşün arkasındaki nedenler neler ve önümüzdeki dönemde neler bekleniyor?

İmalat PMI Neden Düştü?

İmalat PMI'daki düşüşün temel nedenleri arasında yeni siparişlerdeki azalma ve üretimdeki yavaşlama gösteriliyor. Küresel ekonomideki belirsizlikler, yüksek enflasyon ve artan maliyetler, hem yurt içi hem de yurt dışı talebi olumsuz etkiliyor. Bu durum, özellikle ihracat odaklı çalışan imalat sektörünü zor durumda bırakıyor. Ayrıca, girdi maliyetlerindeki artış da üreticilerin rekabet gücünü azaltarak sipariş kayıplarına yol açabiliyor.

  • Yeni Siparişlerdeki Azalma: Talep düşüşü üretimi olumsuz etkiliyor.
  • Yüksek Enflasyon: Tüketici harcamalarını kısıtlıyor.
  • Artan Maliyetler: Üreticilerin rekabet gücünü zayıflatıyor.

Ekonomi Uzmanları Ne Diyor?

Ekonomi uzmanları, İmalat PMI'daki düşüşün Türkiye ekonomisi için bir uyarı işareti olduğunu belirtiyor. Bu düşüşün devam etmesi halinde, ekonomik büyümede yavaşlama ve işsizlik oranında artış gibi sonuçlar doğurabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar, hükümetin acil olarak yapısal reformlar yapması ve ekonomiyi destekleyici önlemler alması gerektiğini vurguluyor.

Bir ekonomist, "İmalat PMI'daki bu düşüş, ekonomideki kırılganlığın bir göstergesi. Hükümetin bir an önce harekete geçerek yatırım ortamını iyileştirmesi ve reel sektöre destek vermesi gerekiyor," şeklinde konuştu.

Düşüşün Ardından Beklenenler

İmalat PMI'daki bu düşüş, Türkiye ekonomisi için önemli bir dönüm noktası olabilir. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, ekonomik büyüme hızının yavaşlaması ve işsizlik oranının artması kaçınılmaz olabilir. Ancak, hükümetin proaktif bir yaklaşımla ekonomiyi destekleyici politikalar uygulaması ve yapısal reformları hayata geçirmesi halinde, bu olumsuz tablo tersine çevrilebilir. Özellikle, KOBİ'lere yönelik desteklerin artırılması, ihracatın teşvik edilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi büyük önem taşıyor.